Gönderi

114 syf.
6/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Bugün sizlerle paylaşacağım inceleme tam anlamıyla bir inceleme olmayıp temsil niyetine olacaktır. London deyince aklımıza onun mücadeleciliği, hayata karşı tutumu, umudu gelir. Elbette London’u London yapan eserler romanlarıdır diyebiliriz. Fakat bu oluş sürecinden önce öykülerini de gözardı edemeyiz. Okumuş olduğum Midas’ın müritleri adlı öykü derlemesi de bunun bir temsilidir. Kitap içinde toplam beş tane öykü barındırmaktadır. Bunlar sırasıyla Mapuhi’nin Evi, Hayatın Kanunu, Yüz Karası, Midas’ın Müritleri ve son olarak Gölge ve Parıltı’dır. Jorge Luis Borges’in dediği gibi Mapuhi’nin Evinin ancak sonlarına doğru gerçek kahramanın kim olduğunu fark eder. Hayatın Kanunu herkes tarafından doğallıkla ve saflıkla kabul edilen acımasız bir kaderi ortaya koyar. Yüz Karası işkence tehdidine maruz kalmış bir adamın korkunç bir oyun sonucunda kurtuluşunu anlatır. Midas’ın Müritleri anarşistlerden oluşan bir örgütün acımasız işleyişinin ayrıntılarını verir. Gölge ve parıltı, görünmez olabilme gibi yazın sanatının eski motiflerinden birine yenilik ve zenginlik kazandırır. Jack london‘ın dünyasında birbirine karşıt iki öğreti buluşmuş ve kaynaşmıştır: Yaşam Mücadelesinde en güçlü olanın ayakta kalacağını savunan Darwin’in öğretisi ve sonsuz insan sevgisi. Yazarımızın da öykülerinde hemen hemen bu tür temalar gelişmektedir. London’un bir çok öyküsünü okuduğumdan mıdır bilmiyorum ama bunlardan pek fazla etkilenmedim doğruyu söylemek gerekirse. Fakat Midas’ın müritlerinden sonraki olan öykü yani Gölge ve Parıltı öyküsü beni acayip derecede ters köşe etti diyebilirim. Bu ters köşe edişi şu alıntıyla sizlere sunmak isterim.“Beyaz ışık yedi temel renkten oluşur” diye anlatmaya başladı. Ama kendisi kendiliğinden görülemez. Beyaz renk ancak ve ancak nesnelerden yansıdığı kadarıyla görülebilir. Örneğin, şu mavi tütün kutusunu ele alalım. Beyaz ışık kutuya vurur ve biri dışında, onu oluşturan bütün renkler-mor, çivit mavisi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı-emilir. Emilmeyen tek renk mavidir. Mavi emilmez, yansıtılır. Bu nedenle tütün kutusunu mavi olarak algılarız. Yalnızca maviyi görürüz. Aynı nedenle çimen yeşildir. Beyaz ışığın yeşil dalgaları vurur gözümüze.” Şimdi alıntı burada bitiyor. Benim hala anlamadığım şey şu, madem o kutuya veya örneği değiştirebiliriz kitaba kitabımızın dış rengi örnekteki gibi mavi olsun. Alıntıda da demiş olduğu gibi ışıkta yedi tane temel renk var bu yedi temel renkten sadece bir tanesi kitapta karşılık bulurken diğer altı tanesi bulunmuyor. Bunun temel nedeni nedir? Bunu hala çözemedim. Eğer çözebilen arkadaşlar varsa yoruma yazmalarını istirham ediyorum. Ben de araştırmalarıma kaldığım yerden devam edeyim. Esen kalın.
Midas'ın Müritleri
Midas'ın MüritleriJack London · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016713 okunma
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.