Şah
Bugün 
Ephesus Yayınları tarafından yayınlanmış olan, yazar #aimeecarter ve çevirmen #meldadinçel kaleminden, #piyon serisinin üçüncü ve sonuncu kitabı olan #şah kitabı ile geldim. Ben her zaman ne kadar çok polisiye ve bilim-kurgu sevdiğimden bahşediyorum. Fakat bu serinin paylaşımlarında bir o kadarda, hatta daha da fazla bir distopya tutkunu olduğumu itiraf etmiştim. Haliyle bir kurgunun daha sonuna gelmekten büyük hüzün duyuyorum. Kitap boyunca o karakterin ihanetinden endişe etsemde, hiçbir karakterimiz sadakatinden ödün vermedi. Aynı şekilde Knox’un geçmişinden kalanları gün ışığına çıkarmasından sonra, hep bu konunun güzel bir sürprizle sonlanmasını bekledim. Fakat sürpriz bir kenara bir daha sözü bile edilmedi. Buna tezat olarak daha ilk kitapta sezdiğim bir şeyin sonunda gerçek olması aslında beni mutlu etti. Ki böylelikle bir klişeden kaçınılmış olmuş. Ne kadar kolay bir dile sahip olsada seriyi okumaktan o kadar çok mutlu oldum ki. Yazarın diğer kitaplarında aynı zevki bulma ümidi ile ilk fırsatta diğerlerinide okumaya karar verdim.
Konusu nedir?
Başkayer artık Karaceketlilerin merkezidir. Kitty’in, Somerset’e saklamış olduğu dosyaları almanın zamanı gelmiştir ve bunu yapabilecek tek kişi yine Kitty’dir. Dosyalar gerekli yere ulaşsada Kitty Daxton’un eline düşer. Lila ve Greyson ile tekrar bir araya gelmek onu beklediğinden daha çok etkileyecektir. Birçok kez Daxton’un sadist karakterine maruz kalırlar ve ne kadar imkansız görünsede ona karşı savaşmanın yollarını ararlar. Başkayer’in bombalanmasının ardından Kitty kendini yapayalnız hisseder.
Fakat tek başına olsada, sonunda kendi ölümü olsada aklında tek bir şeyvardır.
Daxton’u öldürmek ve ülkedeki adaletsizliği durdumak.
Başka bir kitapta buluşmak üzere, edebiyatla kalın
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.