Gönderi

708 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Bir cümbüş... Harflerden kan, ter, zevksuyu fışkırıyor. Toprak şarap ve kanla yıkanıyor, göklere çığlıklar, ağıtlar, yanan sunuların ve cenazelerin dumanları yükseliyor. Deniz kızıl akıyor, duvarlar inşa edilip yıkılıyor... Muhteşem bir cümbüş, halkların hikayelerinin sıkıştırıldığı, bu hikayelere kıskançlıkların, arzuların, üstünlük oyunlarının, entrikaların, pişmanlıkların, mutlulukların, üzüntülerin hükmettiği, tüm bu insani duygulara neden olan vücut sıvılarının sürekli akıtıldığı bir cümbüş. Oğlunu öldüren adamın ellerini öpen babalar, oğlu savaşa gitmesin diye memesini açıp "Buna saygından gitme" diyen analar, dostunun intikamı için dostunu öldürenin cesedini dostunun cenazesi etrafında sürükleyen kahramanlar... Tüm bunlar tanrılar ve insanların eşzamanlı savaşlarına sıkıştırılmış, boğulan boğulana, ezilen ezilene... Ezen eziliyor, ezilen eziyor, boğan boğuluyor, boğulan boğuyor... İnsanların hareketlerini hep tanrılar esinliyor, bir tanrı esinlemeden hiçbir insan günah ya da sevap işlemiyor. Kader ağlarını örüyor insan gülüyor insan ağlıyor, ama hiçbir şeye insan karar vermiyor. Hiçbir yetkisi olmayan ancak tüm sorumlulukları üstünde hisseden bir piyonken insan, tanrılar da kendi aralarında hesaplaşıyorlar. Afrodit'e en güzel dedi Paris, diğer tanrılar dururken, diye başlıyor tüm bu olan biten, Helene'yi kaçırdığı için değil. Afrodit'i kıskanan tanrılar, Menelous'un yüreğine salıyorlar en ağır kıskançlığı... Sonra gidiyor gemiler Troya'ya, bu sefer Akhillius'un yüreğine salınıyor öfke, yine tanrılar tarafından. Akhillius'un öfkesi de Agemennon'a... Yine tanrılara dualar ediliyor, kurbanlar kesiliyor, sunaklar yakılıyor, başa gelen her şeyden tanrılara sığınılıyor, başa gelenlerin sorumlusu da onlar değilmiş gibi. Böyle bir kısır döngü sürüp giderken, olan insanlara oluyor. Bir bir göçülüyor Hades ülkesine, geride kalanlar ağlarken, Hades ülkesine göçenin önce silahları soyuluyor, sonra bedeni üzeride de bir savaş veriliyor gömebilmek için. Tanrılar azıcık zarar görse bile hemen uçuyorlar Olimpos'a kurtarıyorlar kendilerini ölümlülerin yazgısından... Oysa ölümlüler için durum hiç değişmiyor, ayakları mecbur basıyor kanlı toprağa, öldüklerinde de giriyorlar kanlı toprağa, ayrılamıyorlar ondan. İnsanlar işte böyle yaşamak zorunda, ölen öldürenle beraber uyuyor. Ölenin babası öldürenle ziyafet çekiyor. Ellerinde birbirlerinden başka hiç kimseleri yok çünkü. Tanrılar sadece yol gösteriyor insanlara, ağlarlarken ellerinden tutamıyorlar, oğlunu da öldürmüş olsa bir insanın tutabileceği gibi. Cenazeler için günler bekleniyor, savaşa devam ediliyor sonra, ölüler toplanıyor savaş bitmiyor. Tanrılar kuruyorlar savaşı tepelerden, bir kader örülüyor ya da örülmüş, savaş da ona göre kuruluyor ya da kurulmuş. İnsan bilmiyor yaşananlar olmakta mı olmuş mu, yüreklerinde duyduklarını kendilerinden geliyor sanıyorlar ki bilmiyorlar bir tanrının üflediğini yüreklerinde duyduklarını. Bundandır bir ileri bir geri, kendilerini kaybetmişçesine koşmaları her yana. İşte İlyada böyle bir cümbüş. Platon sevmiyor Homeros'u, filozoflar sevmiyor şairleri, çünkü şairlerdir insanın içinden çıkılamaz bir labirent olduğunu kanıtlayan ve filozoftur bu labirentin içinden çıkmaya çalışan. İlyada surata tükürüyor bu gerçeği, içinden çıkılamaz diyor. Sabah sunak yaktığın tanrı akşam oğlunu alacak elinden ve sen yine tanrıya sunak yakarak oğlunu gömeceksin diyor. Bu içinden çıkılmazlığı kabul edemiyor düşünen. İşte böyle bir cümbüşle diziliyor soylar soplar, böyle bir cümbüşle kuruluyor düzen, düzen böyle bir cümbüşle bozuluyor. Bu bitmeyen tanrı döngüsü kendisini böyle bir cümbüşle var ediyor. Bizim payımıza düşen de yaşamak oluyor bir bir, bir bir yaşamak oluyor bu cümbüşten payımıza düşeni. Geceleri ağlayıp sabahleyin gülüyoruz, bizi güldüren ağladığımız gece değilmiş gibi ve ağlıyoruz geceleri sabah güldüğümüz için, bu ikilik bozuyor insanın uykularını. "Talihsiz ölümlülere tanrılar şu kaderi dokudu: Yaşayacak insanlar acı içinde."
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,5bin okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.