Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yürüyelim arkadaşlar Başta padişah olmak üzere, vatanı satan hainlerle dolu İstanbul' da artık bir dakika bile durulamazdı. Anadolu' ya, ana sütü gibi ak, ana sütü gibi temiz vatan toprağına geçip kurtuluş ve kuruluş ateşini oradan yakmak gerekirdi. Öyle de yaptı... Yanında mangal yürekli yirmiüç dev adam olduğu halde Anadolu' ya hareket etti. Bir milletin kurtuluşu ve bir Cumhuriyet'in kuruluşu aynı anda başladı. Daha Anadolu toprağına adımını atarken Mustafa Kemal Paşa' nın düşüncelerinde Demokrasi, Cumhuriyet, Millet Meclisi, Milli İrade, Kuvvetler Ayrılığı gibi fikirler vücut bulmuştu zaten. Samsun'dan Havza'ya geçerken, neredeyse hurda haldeki otomobil bozuk Anadolu yollarına fazla dayanamadı arızalandı. Durur mu dev adamlar arkadaş... Yüce fikirler, yüce düşünceler, yapılacak onca iş, bir otomobil arıza yaptı diye bekler mi hiç... "Yürüyelim arkadaşlar" dedi ekibin başındaki dev adam... Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar..." Ve yürüdüler, yürüdüler... Ufuktan doğmakta olan güneş, hepsinin alnında birer kurtuluş meş'alesi gibi parladı. İşte böyle başladı Milli Mücadelemiz. Malûm çevrelerin iddialarına göre Vahdettin, Mustafa Kemal ile Samsun'a hareketinden önce görüşmüş ve "Paşa paşa, devleti kurtarabilirsin" demiştir. Doğrudur, ancak Vahdettin' in devletten kasdı, İngilizlerin istediklerini yerine getirmek suretiyle kendi tahtını korumaktan ibaretti. Yine aynı çevreler, Vahdettin' in Mustafa Kemal'e kırkbin altın verdiğini de söylerler ki külliyen yalandır. Samsun' dan Ankara' ya kadar had safhada bir maddi sıkıntı içinde geldiklerini Atatürk ve arkadaşları çeşitli vesilelerle dile getirmişlerdir. Ayrıca üçyüz kilodan fazla ağırlıktaki kırkbin altını o zamanın şartlarında Ankara' ya getirebilmek de mesele teşkil ederdi. Gerçekte kendisine sadece bin lira verilmişti. Dünya tarihinde hiçbir millet istiklâlini bu kadar olumsuz koşullarda ve zor şartlarda kazanmamıştır. İstanbul' daki hainler düşmanlarla peşpeşe teslim anlaşmaları imzalamış, Anadolu ve Trakya işgal edilmiş. Ordu yok. Para yok. Millet yoksul ve perişan. Üstelik Mustafa Kemal Paşa hakkında yakalanıp idam edilmesi için ferman var. Saray ve Damat Ferit hükümeti o zamanlar halkın işgale direnmemesi için ikna ve nasihat heyetleri teşkil etmiş, bu heyetler Anadolu ve Trakya' da halkı ikna faaliyetlerine başlamışlardı. Sayın iktidarımızın kurduğu ve Kürt açılımı için yurdun dört bir yanınına yolladığı Akil Adamlar teşkilâtına ne kadar benziyor değil mi? Ferman padişahın ise, Anadolu' nun dağı yaylası ovası benim, erkeğiyle kadınıyla asil insanları benim dedi Mustafa Kemal ve kolları sıvadı. Erzurum Sivas kongreleri, Amasya tamimi, Kuvva-yı Milliye'nin teşkili, TBMM'nin kurulması, Milli Mücadele' nin kalp atışları gibi gece gündüz tıkır tıkır çalışan telgraf hatları ve milletin maküs talihinin yenildiği birinci ikinci İnönü Muharebeleri... Sakarya Meydan Muharebesi' ne gelindiğinde ordunun elinde çok az cephane ve erzak kalmıştı. Vakit geceyarısını çoktan geçmişken şimdiki Çankaya Köşkü' nün bulunduğu bağ evinde bir odanın ışığı halâ yanıyordu. Harbin o en korkulu aslan yelesi, zaferin kartalı, barışın güvercini kurtuluş için kafa yoruyordu. Düşman mutlaka Sakarya batısına atılmalıydı ama nasıl? Zira ordunun eksikleri boydan aşıyordu. Bu eksikleri tamamlamak amacıyla TBMM den aldığı yetki ile Tekâlif- i Milliye emirlerini hazırlarken bir yerde takıldı kaldı. "Bana Fikriye'yi çağır..."dedi yaverine. Uyandırıp getirdiler. "Bana kuru erzak cinslerini say..."dedi. Fikriye saydı, Mustafa Kemal not aldı. Bir Başkomutan düşünün ki emrinde onlarca danışmanı yok. Kurtuluşa giden yolda askerin yiyeceği bulguru nohutu bile kendisi ince ince hesap ediyor. Samsun' a ayak basma ile başlayan Milli Mücadele, Belkahve' den İzmir' in kurtuluşunu seyrederek son buldu. İzmir yolunda Turgutlu civarında verilen bir molada orada bulunan bir ihtiyar, koynundan bir resim çıkarır. Bir resme, bir Mustafa Kemal 'e bakar. Birden yüzünün rengi değişir, her yanı titreyerek "Bu sensin bu!.."diye bağırır. Sonra ahaliye dönerek, "Koşun koşun, bu odur, Kemal'imiz geldi..." diye haykırır. Ahali, genç ihtiyar kadın erkek çoluk çocuk bir anda sevgi seli olup Kemal'ini bağrına basar. İşte gerçek lider budur. Samsun'dan başlayan Milli Mücadele'de tek güvendiği aziz Türk Milleti idi. Kendisi de milletinin sonsuz güvenini ve sevgisini kazanmıştı. Asil Türk Milleti olarak varlığımızı, İstiklâl ve Cumhuriyetimizi sonsuza kadar devam ettirmek istiyorsak "Yürüyelim Arkadaşlar" diyenler ile, "Yürütelim Arkadaşlar" diyenleri çok iyi ayırt etmeliyiz. Atatürk' ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mızın 102.yılı kutlu olsun.
··
99 görüntüleme
Ahmed Gülşen okurunun profil resmi
ne anlatıyorsun arkadaş mustafa kemal paşayı samsuna sultan göndertti ne için gönderttiğini de kemalist falih rıfkıdan oku paşa paşa memleketi kurtarabilirsin sözleri ile başlayan
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.