1.Okuma Okumanın Yorumu: Gerçek Kitapseverler Ailesi ile Nisan ayında okuduğumuz Sezai Karakoç eserlerinin yorumlarını gecikmeli de olsa takdim ediyorum. Yazarın diğer kitaplarından ziyade bilgisinin fikri ile harmanlandığı yoğun bir kitaptı. Üstadın en zorlandığım kitabı oldu. Şuana kadar okuduklarımın hepsinde hep şiirsel bir üslup ile fikri yapısını okudum, düşüncelere daldım ama bu eserde fikirlerini bilgiler ışığında aktardığı için zorlandım ve ne kadar eksiğim olduğunu gördüm. Bu eseri tekrar tekrar okumak gerek tam anlayabilmek için ama öncesinde eksik olduğum hususlarda da açığımı kapatmalıyım. Peki, bu güzel eser ne anlatıyor ve beni neden bu kadar zorladı onu ifade edebilmek adına içeriğinden biraz bahsedeyim… Uzun uzadıya anlatmak yerine ana başlıklar üzerinden işlenen konuları aktarmak isterim. Rönesans, Devrimler, Fransız Devrimi, Karl Marx, Nietzche, Felsefe, Politika, Siyaset, Bilim, Edebiyat, İzm’ler vs. vs. diyebileceğimiz birbirinden farklı alanda bilgiler ama öyle kalıp bilgiler değil Uyan Müslüman dedirtecek türden bilgiler ve bu bilgileri o mükemmel diriliş fikri doğrultusunda aktaran bir kalem. Ve en sonunda da Diriliş İnsanını anlatıyor ki işte bu bölümü anlamamak ve etkilenmemek mümkün değil, ancak anlamamazlıktan gelebiliriz. Yazarımızın Diriliş fikridir beni ona bu kadar bağlayan ve bu hususta yazılan yazılarda derin bir hüzün ve bir mücadele ruhu kaplıyor bedenimi. Yazarımız yazdığı eserlerle nice gönüllere dokundu, Rabbim kendisinden razı olsun. Eserin girişinden ve sonundan iki farklı cümle aktarmak istiyorum sizlere, böylece eser hakkında daha güzel fikir sahibi olabilirsiniz. “İnsanlık, tekrar bu medeniyet muhasebesini yapmak ve peygamberlerin yolu olan hakikat medeniyetine dönerek yenilenmek, tazelenmek, yeni bir ruh ve hayat kazanmak, dirilmek zorundadır; insanlığın ruhu bu yeniden doğuşa gebedir.” “Yeni bir dünyanın kurulması ve yeni bir insanın doğması günü gelip çatmıştır. Diriliş İnsanı’nın. Geleceğe yönelik, geçmişi değerlendiren, radikal bir öz değişime kendini adamış, şartların realist baskısını göz önünde tutan, yeni bir fedakârlık ahlakı, derin bir fizikötesi anlayışı, yeni bir “uygarlık ülküsü” insanının günü geldi. Ölümden, ruhun ölümünden, ruhun dirilişine çıkacak Diriliş İnsanının günü.” 2. Okumanın Yorumu: Bazı kitaplar vardır sayısız kez okunmak ister ve her okuyuşta daha fazla tesir eder okuyucusuna işte böyle bir kitap ile geldim. Yeniden medeniyet muhasebemizi yapmak, hakikat medeniyetine dönüp yenilenmek zorundayız. Yani dirilmek zorundayız. İnsanlığın gebe olduğu bu diriliş er ya da geç gerçekleşecektir. Rabbimiz yüce kitabında nûrunu mutlaka tamamlayacağını bildirmiyor mu bize. İşte üstadımız, yazarımız bize bu mihvalde bir diriliş için yol haritası çiziyor. Önce görmemiz için gerçekleri aktarıyor, sonra yolu gösteriyor. Bu arada ne bireysel ne bölgesel tamamıyla bütün insanlığın dirilişinin söz konusu olduğunu da özellikle vurguluyor. Varoluş bunalımı yaşayan, özünü kaybeden ve islamı gereği gibi değerlendirmeyen insanlığın dirilmesi gerektiğini ispatları ile aktarıyor. Rönesans, komünizm, marksizm, sosyalizm gibi ideolojilerin akımların gerçek yüzünü gözler önüne seriyor. Batı uygarlığının dünyaya nasıl yayıldığını aktarıyor. Nedir bu diriliş? Diriliş geçmişin tekrarı değil yeni bir oluştur. İnsanlığı, saptığı ana çizgisine döndürüş ve bu dönüşteki birikimle tohumlaşma ve ilham kazanma birikimiyle yeni bir mayalanıştır, kendini ancak allaha karşı sorumlu bilmektir. Diriliş insanının gayesi islam uygarlığının yücelik ideasını yeniden diriltmektir. Üstadın deyimiyle Diriliş İnsanı; bu dünyayı yaşarken öteki dünyayı da yaşar, o hep yeniden doğuş adamıdır, vecd ve coşkunluk adamıdır, o hep savaşta bilir kendini, dönüşsüz tövbenin eridir. Yani işin özü dünyanın geçirmekte olduğu uygarlık krizine ve ahlaki çöküşe tek çare yeni bir dünyanın kurulması ve yeni bir insanın doğmasıdır. DİRİLİŞ İNSANININ “Yeni bir dünyanın kurulması ve yeni bir insanın doğması günü gelip çatmıştır. Diriliş İnsanı’nın. Geleceğe yönelik, geçmişi değerlendiren, radikal bir öz değişime kendini adamış, şartların realist baskısını göz önünde tutan, yeni bir fedakârlık ahlakı, derin bir fizikötesi anlayışı, yeni bir “uygarlık ülküsü” insanının günü geldi. Ölümden, ruhun ölümünden, ruhun dirilişine çıkacak Diriliş İnsanının günü.”

İnsanlığın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20236,7bin okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilalin Gölgesindeki Adam