İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 58. kitap, Aleksandr Balyaev'in "Hava Adamı Ariel" isimli bu eseri oldu. Aleksandr Balyaev'i nereden tanıyoruz? Yine İthaki Bilimkurgu Klasikleri içerisinde yer alan "Su Adamı" eseriyle ilk defa Balyaev okumuştum. Bu eserle birlikte artık Balyaev hakkında daha net konuşabilirim.
Su Adamı kitabının incelemesinde Aleksandr Balyaev'in "Rus bilimkurgusunun Jules Verne"i olarak adlandırıldığını ve bu övgünün ömür boyunca yetecek bir övgü olduğunu söylemiştim. Gerçekten de bir bilimkurgu yazarı için oldukça hoş bir övgü. Fakat nedense ben Balyaev'in tarzını Jules Verne'den ziyade bir diğer bilimkurgu üstadı H.G. Wells'e benzettim. Hem seçtikleri konular hem de işleyiş biçimleri çok benzer. Yani H.G. Wells veya Jules Verne seviyorsanız, Balyaev'i de seversiniz.
Hava Adamı Ariel ise, Balyaev'in yayımlanan son romanı. Daha önce okumuş olduğum Su Adamı'nda bizleri denizler altına sokan ve deniz altının muhteşem dünyasını önümüze seren yazar, Hava Adamı Ariel isimli bu eserinde ise, gökyüzünün muhteşem manzarasını önümüze sermiş... Yine, aslında insan olan ama gerçekleştirilen bir bilimsel deney neticesinde insan üstü özelliklere sahip bir varlığa dönüşen insan üstü bir varlığın sürükleyici öyküsünü bizlere sunmuş. Gerçekten her iki eser de benzerlik gösteriyor.
Kitapta, henüz bebekken ailesinden ve vatanından koparılıp Hindistan’da garip bir okula kapatılan ve burada gerçekleştirilen bilimsel bir deney sonucunda uçma yeteneğine sahip olan Ariel'in öyküsü anlatılmış. Ariel, hem ailesini hem dünyadaki iyiliği ve aşkı ararken, buldukları onu acımasız bir sona doğru sürüklüyor. Kitabı okurken birçok yerde kahramanımız için üzüntü duyuyorsunuz.
Yazar yine insan üstü bir varlık tasarlayarak onu insanların acımasızlıkları ve hırsı ile yüzleştirmiş. Son derece güzel bir konu ve kaliteli bir işleyiş... Eseri beğendim. Bilimkurguya başlamak isteyenler için de tavsiye edebileceğim, rahat okunan bir eser.
Keyifli okumalar dilerim.
