Merhaba siz güzel insanlar,
İnsanların büyük dinlerin doğuşu olan doğunun gizemli yapısını ve yerel kültürlerle dinlerin nasıl geliştiğini nasıl kaynaştığını anlamaları için bu kitabı önerebiliriz.
Tam olarak yazarı anlamış değilim, net bir Müslümancı değil net bir inanmayan inançsız değil, hiç bir şeye üye olmayan yalnızlığın tarikatı kurmuş sanki..
Bazı karşılaştırmalar yapmıştır, Din ve Cinsellik adına büyük ilahi dinleri ela almıştır. Kitapların cinsel yönleriyle kurgulamıştır. Şahsen daha önce bu tür kitapları okuduğum için kitabın yaşanan hadiselerden haberdardım, yani okurken şaşırmadım büyük şaşkınlık yaratmadı.. Bu anlamda farklı boyutlara bakmak gerek..
Yazarın yanlış yaptığı şey dönemin koşullarına göre düşünememesi, insanlar yani Müslümanlıkta 4 kadın alabilirsin deniliyor ama senin için bir tanedir, e adaleti sağlayamasın deniliyor, yani olayı esnekleştirmiştir. Bakıyorum kitap bin bir olayla yok kadına verilmeyen değeri gösterilir.. İnsanlar değersizleştiği yerde kadın ve erkeğin ayrımı yapmak ne kadar doğru olur ama dönemin koşulları göz önünde bulundurmak gerek.. Ne olursa olsun Türkiye Müslümanlık anlayışla devam etmekte diğer Müslüman ülkelere nazaran.
Çağdaş fikir sahibi özgür ruhlu, sorgulayıcı.. Türkiye Cumhuriyeti tam anlamıyla yaşadığı şeyi anlayıp yaşamaktadır. Müslüman ülkelerde bu söz konusu değildir, Kurani kerim de kadın sizin tarlanızdır deniliyor, kimisi tarla ne ya biz kadınız deniliyor.. Ee sevgilim kaşların hilal gibi denildiğinde manasızca seviniyorda öyle denildiği zaman mı kızıyor.. Anlamların yüklenme tarzıdır. Bu kadar küçük şeylere takılmamak gerek. Nasıl mı ? Keşke biz erkekler de toprak kadar üreten insanlar olsaydık...