Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MAVİYE ÇALAR GÖZLERİN... Maviye Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgarda asi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık... - Ahmed Arif Ben yorgancının kızı Zeynep. Babam rengarenk saten yorganlar dikerdi ben rengarenk hayaller kurardım. Kekik kokularının yayıldığı papatyaların gelincik gibi serildiği güzel bir kasabada büyüdüm.İlk aşkı orada tattım.Darılıp barışmayı hayata dört elle sarılmayı orada öğrendim.Sevdim...Çok sevdim... Yıllardır cüzdanımın bir köşesinde sakladığım bu şiir kapkara zeytin gözlerine aşık olduğum Yücel’in hatırası.Yıllar ne çabuk geçiyor oysa ilk aşk denen o ateş hiç sönmüyor geçmiyor. Biz hep içimizde sönmeyen ışıklar,solmayan maviler büyüttük.Köyümüzün engebeli patikalarında koştururken,okul yolunda,yediğimiz her lokmada çocukluğumuz beraber geçti.Hep büyük hayallerimiz vardı.O aya çıkan bir astronot ben denizlere yelken açan bir kaptan olmak istiyordum.Hayallerimiz kadar büyüktü sevgimiz.Birbirimizi bir gün bile görmeden duramadığımız günlerdi.Başka bahçelerden aşırıp getirdiği yeşil eriklerin tadı hala damağımda.Gelincik ve papatyanın hasır gibi serildiği bahçelerde gökyüzünü izleyişimiz dün gibi.’’Sen astronot ben kaptan hangi limanda buluşacağız?’’derdim gülerdi.’’Gülüm sevenler için ayrılık diye bir şey yoktur nerede olursak olalım kalbimiz ruhumuz birlikte olacak.’’ ‘’ İnsanın hayatı,insanın hayalidir’’ denir o hayaller biz büyürken küçüldü küçüldü yok oldu.Yücel’in babası vefat edince okulu yarıda bırakıp iş hayatına atıldı.Tır şoförü olarak yurt dışına çıkıyor uzun süre görüşemiyorduk. En son buluştuğumuzda okulumun mezuniyet töreniydi.Yurt dışından aldığı bir kutu çikolatanın üzerine mavi çiçekli bir toka bahçeden aşırdığı belli olan bir pembe bir gül ve şiirin yazılı olduğu minik bir zarf iliştirmişti..Mezun olmama çok sevinmiş,’’Zeynep hemşire ben de onun hastasıyım hem de ölene kadar’’ demişti.’’Hasta mı? Sen hep sağlıklı ol’’ dedim.’’Gözlerinin yüreğinin hastasıyım gülüm yoksa bana bakmayacak mısın?’’ deyip şakalaşmış,gelecek için kararlar almıştık. Hayat kendi planlarını yaptı ve yaptığımız bütün planları bozdu.Son defa sefere çıkıp buradan iş bakacak ve evlenecektik.Ne yaptıysam bir daha ona ulaşamadım.Kimisi büyük bir kaza yapmış tutuklanmış,kimisi orada bir kadınla evlenip kalmış dedi ama hangisi doğruydu bilemiyordum. Yokluğuyla geçen yılların ardından başkasıyla evlendim çocuklarım oldu.Mutlu bir evliliğim vardı.Yücel ile aramızda bütün bağlar kopmuştu ama hatıralar kıyıda duran teknenin kalın ipleri gibi hala duruyordu.Yeni umutlara yelken açamayacağım bu anılar bazen kalbime bir iç çekiş olup geliyor dokunup çekip gidiyordu. Facebook sayfama girip ondan bir iz bulurum umuduyla araştırmaya başladım.İçten içe merak etsem de ulaşmayı daha önce hiç denememiştim.Oysa ne kadar kolaymış.Fotoğrafını gördüğümde kalbim yerinden çıkmak üzereydi. Evlenmiş onun da çocukları olmuş.Bir kaç ay önce trafik kazası geçirip sonsuzluğa uğurlanmış.Taziye mesajlarıyla dolu bir facebook sayfasıyla karşılaştım.Bütün gizemli düğümler çözülmüştü ama boğazıma oturan kocaman düğüm nefes almamı engelliyordu. Ölümden kurtarabildiğim bir kaç güzel anı kalmıştı bana.Bir kağıt parçasına yazılmış aşk dolu bir şiir. Maviye Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgarda asi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık... - Ahmed Arif Ayşe Keleş
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.