Gönderi

200 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Aziz Nesin’in, yazım tarzını en iyi bildiğim yazar olduğunu söyleyebilirim. Onun kitaplarını, ilkokul yıllarımda okumaya başlamıştım. Evimizde ve yakın akrabalarımın hepsinde birkaç Aziz Nesin kitabı bulunurdu ve ben bu kitapları hiç sıkılmadan tekrar tekrar okurdum. Hatta sıkılmak ne kelime, her defasında kahkahalar okumalarıma eşlik ederdi. Aziz Nesin kitapları, uzun zamandan beridir, hep elimin altında olan ama okumak için gözlerimin önüne gelmeyen kitaplardı. 2017 yılı, okuma rotasını belirlerken, her ay bir olarak Aziz Nesin kitabını okumayı hedefledim. Bunda Aziz Nesin’in okumamış olduğum kitaplarını kitaplığıma eklemek kadar, artık Nesin Yayınlarından çıkan yeni kitapları edinerek Vakfa cüzi de olsa katkıda bulunmaktı. “Nah Kalkınırız”, Aziz Nesin’in ilk baskısı 1988 yılında yapılan kitabı. Bugüne kadar 100.000 baskı yapmış. Toplam 20 öyküden oluşuyor. Belirtilen yazılış tarihlerine göre, öyküler 1985 ile 1988 yılları arasında yazılmış. Öykülerin büyük çoğunluğu bir toplumsal soruna eşlik ediyor. Ama öykünün gözü, sorunun kendinden çok, toplumun ve insanların o soruna nasıl yaklaştığına, davranış kalıplarına odaklanıyor. “Du Bakali N’olecak”, “Bu Memleket Batar”, “Bizim Oranın İnsanları”, “Yiyin Allahaşkına”, “Elim mi Deyiğ Gardaş”, "Son Görevimizi Yaptık”, “Nah Kalkınırız” öyküleri toplumsal davranış kalıplarına yönelmiş birer sondaj çalışmasının eserleridir. Yalnızca şaşıran, şaşırdıkça sindiren, sinmişliğini kendine göre çarpık çözümler üreten bir toplumun trajikomik görüntüsünü resmediyor bize. “Nah Kalkınırız”da olduğu gibi, ‘Nah Kalkınırız’ deyip tepkisini yumuşatmak yerine el hareketleri ile tepki gösteren bir vatandaşa ise, karakoldaki bir polis akıl veriyor. Her gelişmeye ‘Ne Olacak Acaba?’ diye tepki gösteren kahvehane ahalisine, o ahaliden birisinin anlattığı bir kıskanç Arap hikayesi yeterli cevabı veriyor. Aziz Nesin öyküleri ile sırf topluma değil aydınlara da bakıyor ve en sert eleştirileri onlara yöneltiyor. “Bir Pişmaniye İstidası”, “Korkacak Ne Varmış”, “19 Şubat Gününün Mana ve Ehemmiyeti” öyküleri 1980’lerin baskıcı rejimi karşısında yeterince dik duramayan, aksine sefilleşen, karanlık köşelere sığınan aydınlara tutulan fener ışığı. Yöneticiler de Aziz Nesin’in mizahından nasibini alır ama 80’li yılların koşullarından ötürü biraz perde ardından. “Muasır Medeniyet Seviyesi” öyküsünde, Kenan Evren halka seslenir ama bunu sadece o dönemi iyi bilen insanlar fark edebilir. “İğdiş Edilmiş İnsanlar Ülkesinde Ayıp Yeri Yerinde Kalmış Biri” hikayesi de bir ülkede yönetimi ele geçiren altı okkalık taşaklı yedi yiğidin ülkesindeki gariplikler anlatılır. En ilginç ve benim en çok beğenimi kazanan hikayeleri ise “Kırk Basamaklı Hela Ne oldu” ile “Hay Adı Batsın” hikayeleri oldu. “Kırk Basamaklı Hela Ne oldu” öyküsünün Gaziantep’de yazımlı olması ve büyük olasılıkla Gaziantep’in yitirilen, saygı gösterilmeyen tarihi değerlerini işlemesi benim için özellikle önemliydi. Ama bu konuyu esas değerli kılan, klasik bir Aziz Nesin mizahı ile anlatılması. “Bir Muzır Öykü: Vah Yavrum Vah” öyküsü, toplumda kadına yönelik iğfalci, şiddet içerikli bakışın hiç değişmediğini bizlere ispatlıyor. Bu yönüyle bu öyküler belki de bize, ilerleyen, gelişen bir toplum olmadığımızı ispatlıyor. Yerimizde sayıyoruz, ya da en fazla iki ileri bir geri gidiyoruz. Aziz Nesin öyküleri, kelime zenginliği, anlatım gücü ve özgünlüğü açısından oldukça değerli. Ama zannedersem Aziz Nesin öykülerini esas zenginleştiren gözlem gücüydü. O yaşadığı toplumun ruhuna kadar sızmıştı. Bize o ruhu ancak mizah dili ile anlatabildi. Belki de diğer anlatım şekillerinin çok kırıcı ve yıpratıcı olduğunu düşündüğünden. Mizah dili dışında kullandığı tek yöntemde (Türkiye toplumundaki aptallık oranı iddiası) başı çok ağrıdı. Ve zannedersem bu toplumu kendisine en iyi mizah yolu ile anlatabileceğine, bu olay sayesinde bir kez daha ikna oldu. Aziz Nesin sayesinde, 2017 okuma serüvenimin çok renkli olacağına inanıyorum. Nah Kalkınıyoruz, bu inancımı pekiştiren bir kitap oldu.
Nah Kalkınırız
Nah KalkınırızAziz Nesin · Nesin Yayınları · 20221,537 okunma
·
39 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.