Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Tolstoy, edebiyatın doruk noktası... Tolstoy'un eserlerini okudukça sık sık aklıma gelir, Tolstoy'un nasıl olur da Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülemeyişi. Sık sık da düşünürüm bir yazarın edebiyatın doruk noktasına ulaştığının göstergesi midir Nobel Edebiyat Ödülü? Öyle bir yazar ki; eserlerini bitirdikten sonra ister istemez yüzümüzde oluşan gülümse, eserlerini bitirir bitirmez verdiği mesajlar hakkında etraflıca düşünme, konuşma isteği... Tolstoy'u ben size anlatamam, Tolstoy'u size kimse anlatamaz. Ben Tolstoy'u sembolizm etkisiyle yazılan şiirlere benzetiyorum; şiirdeki anlam kapalılığı, okuyucuya özgürce düşünme hakkı tanıması ve herkesin okuduğu şiirden kendine özgü anlamlar çıkartması... Tolstoy'un insanda bıraktığı izlenimleri anlatsak, kitabın incelemesine geçiş sürecini bir hayli uzatmış oluruz. Bundan dolayı sizleri daha fazla tutmadan eser hakkındaki naçizane düşüncelerimi-fazla derine inmeden-paylaşmak istiyorum. 8 bölüm ve 30'ar adet alt bölümlerden oluşan eserimiz; birçok karakteri, birçok hayatı, birçok duyguyu bizlere sunuyor. Bu karakterleri, bu duyguları bizlere sunarken de müthiş kelime zenginliğinden, kendine özgü benzetmelerinden, hikâyenin içine çeken tadına doyulmaz betimlemelerden yararlanıyor yazar. Kitabın 1064 sayfadan oluşması haliyle hikâyenin olaylar zincirinde fazlasıyla duygu bolluğu yaşamamızı sağlıyor. Bu duygu bolluğunu yaşarken, yazarımızın duyguları yüzeysel olarak değil de daha kapsamlı bir şekilde ele alması, bu duygu bolluğundan ziyadesiyle tatmin olmamızı da sağlıyor. Kitabın sonlarına doğru da yazarımızın az da olsa postmodernizm etkisiyle bu ruhsal karmaşayı paylaştığını söylemek gerekir. Pek tabii bu durumun, olayların gelişimiyle de bağlantılı olduğu bir gerçektir. Yazarımızın her zaman olduğu gibi okuyucuyu sıkmayacak; yalın, açık, akıcı ve kendine özgü bir üsluba yönelmesi, insanların zevkle okuyabilmesine vesile olması bir yana, sayfa sayısını görüp de: ''3-4 aya anca bitiririm'' gibi söylemleri boşa çıkartmasına, Rus ve dünya edebiyatının biricik örneği olmasına katkı sağlamıştır. Tolstoy'un eserlerinin yegane parçası olan Rus sosyete hayatına ve onların 'küçümseyici bakışları'nın da hikâyede kendisine fazlasıyla yer bulduğunu söylemek yanlış olmaz. Ve yazarımızın eserlerinde eksik etmediği bir diğer konu da insanın, Tanrı'nın varlığıyla ilgili problemleri, bu problemler üzerinde düşünürken ki duygu karmaşası ve insanın nasıl olursa olsun kendi Tanrı'sını şekillendirebilmesi.. Bir Tolstoy incelemesinin daha sonuna gelirken; bu eserle ilgili kendi düşüncelerimi belirtmenin, Tolstoy gibi yazarın kitabını okumuş olmanın, kendine bir şeyler katmış olmanın sevincini yaşıyorum. Siz güzel okurlara, eğer hâlâ Tolstoy'u okumadıysanız O'ndan daha fazla mahrum kalmamanızı, başka eserlerini okuyan arkadaşlara, bu nadide eseri de okumadan geçmemelerini şiddetle tavsiye ediyor, iyi okumalar diliyorum.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201939,2bin okunma
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.