Yaşar Kemal;
“Bu romanda, karıncaların kişiliklerini, yaratıcılıklarını ellerinden
alabilmek için filler önce karıncalara özdillerini unutturmaya çalışıyorlar.
Fil okulu açıyorlar. Karıncaları filleştirme okulu.
Romandaki bu görüntünün benzerini Türkiye’de her zaman görebiliriz.
Türkiye’de az mı karıncayı fil yapma okulu var?
Emperyalizmin baş amacı da insanları kendi kendilerine
karşı yabancılaştırmaktır. Karıncayı filleştirme okulları, borazanlar,
kitle haberleşme araçlarıyla beyin yıkayıcı her türlü yayın yapılıyor ama
sonunda bütün bunlar karıncaları özbenliğinden koparamıyor
ve karıncalar sonunda filleri yenilgiye uğratıyor.
Biz de inanıyoruz ki, çağımız insanlığı, kendisini kendisine
yabancılaştırmaya çalışanlara yenilmeyecektir. İnsanlığı insanlıktan
çıkarmak için çağımızda öylesine çabalar harcanıyor ki,
şöyle ilk bakışta karanlık, korkunç umutsuz bir duvarla karşılaşıyoruz.
Ama biliyoruz ki, bunun yıkılışı yakındır."
Bu kitap bir halk öyküsünden ilham alarak,
insanlık ile sömürü düzeninin savaşını konu alır.
Gelecek güzel günler için umut dolu bir mücadeleyi anlatır.
Yaşar Kemal’in Kırmızı Sakallı Topal Karınca'sının da dediği gibi;
“Savaşın umutsuzu mu olurmuş hiç!"
“Umutsuz girilmiş savaş, savaş değil ölümdür, savaşın biçimi türü vardır.
Savaşa umutla girersin, yenilirsin o başka, ama umutla girersin.”