Gönderi

Köpekleşerek yaşamak dersen, Bu yürek; Çat diye çatlasın be!
Gururla Bakıyorum Dünya'ya - Ahmet Kaya youtube.com/watch?v=Peu6amZ... Birer birer, biner biner ölürüz Yana yana, döne döne geliriz Biz dostu da düşmanı da biliriz Vurulup düşenler darda kalmasın Çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı Çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum Ve kederin Ve solgun yüzlü işçilerin üzerine Dağ başlarının hırçınlığı savruluyor benden Çünkü beni ateşiyle dimdik tutan kin Çünkü benim gözbebeklerimde tutuşan şafak Miting afişleri cesur pankartlar Ve binlerce militan Derin denizlerin aydınlığı Zorlu sabahlar Gökyüzü ve lale Sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata Çünkü ben sevdiğim kızı Yaşamak gibi halkım gibi sevdiğim kızı ki şiirini yazamayan Ve türküsünü söyleyemeyen halkım gibi Binlerce ve binlerce kurşunlanan halkım gibi Zincire vurulan Savaşlara yollanan Vergilere bağlanan halkım gibi Felç olmuş yalnızlıklara bırakarak Büyük acıların ve göz yaşlarının içine bırakarak Şiirlerimin bir bıçak gibi ışıldadığı Devrim türkülerini Ve baş kaldırmayı öğreten dudaklarını Bir kere olsun öpmeden Bir kere olsun tutamadan kaygısızca Serin bir yaz gecesi gibi ürperen ellerini Hatta boynunu ve ayak bileklerini Bilemeden , Bilemeden, Bilemeden Vurdum yüreğimi şanlı kavgaya Barışın ve özgürlüğün dağlarına yürüyorum işte Yiğitsen uslandır beni Ey yasakların, kahpeliğin Ve soygunların koruyucusu Türkü çağıran kızlarımı sustur Ve kahraman oğullarımı mezar kaza kaza kederli, kızgın Tohum serpe serpe hünerli Ve sömürüle sömürüle bomboş Ve açlığın ve zulmün izlerini Derin uçurumlarında taşıyan ellerimi Nacaklara ve tırpanlara sarılan ellerimi Mavzerlere sarılan ellerimi Zincirlere vur gücün yeterse Ama adına yaşamak dersen Re-zil-ce Çatlayan tomurcuğun Doğan çocuğunu çığlığını duymadan Gül benizli sevgilinin Titreyen göğüslerini öpmeden doyasıya Korka korka, yana yana Her gün biraz daha derinden Her gün biraz daha kapkara duyarak ölümü Aç ve arkasız Köpekleşerek yaşamak dersen Bu yürek Çat diye çatlasın be Kirsiz passız Arı duru özümüz Namussuza kanlı hançer sözümüz Çok uzaktır dostlar bizim yolumuz Durana yürüyene bin selam olsun. Gel gelelim parlayan güneşi Emekçi halkların Kahraman halkların güneşini Şehvetle içine dolduran toprak Şimdi sımsıcak şimdi ulaşılmaz Şimdi olgun meyvelerle dolu Bahar bahçelerini sarmaktadır dünyaya Ve gül benizli sevgilinin dudaklarında hayat Bizi aşka ve kavgaya çağırmaktadır Bıçak kemiğe dayandığı Ok yaydan fırladığı için değil Bu bezirgan saltanatı Bu zulüm bitsin diye Ağaran günler için Yeni bir dünya uğruna Yüzlerinde cesaretin onuru Ve imanlı gücü döğüşen dünyanın Ve ölüme Gülerek koşan genç savaşçıların Albayrakları dalgalansın Dalgalansın, dalgalansın Kinle boğuşan yorgun yüreği Aydınlansın diye anamın Dişleri sökülmüş kederli ağzı Ağlamaya hazır gözleri Safrası, ve sonsuz dağları eriten sabrı Merhameti Yani bir bütün halinde insanlığımız Yunsun arısın diye durgun pınarlarda Alın terinin namusu kurtulsun diye Kurtulsun diye sıcak somun Acı soğan ve çiçekli basmalar Ahdettik, vefa ettik Kelle koyduk Ölen ölür dostlar Düşmanlar heyy, Kalan sağlar…
··
171 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.