En sevdiğim yazarların başında gelir Tolstoy Itiraflarım kitabı ile kuvvetli bir bağ oluşmuştu aramızda dün gece de Maksim Gorki"nin Tolstoy'dan anılar kitabını okudum 60 sayfa yine Itiraflarım gibi dolu dolu binlerce sayfaya bedel bir kitap aslında.Tolstoy'un bildiğimiz yanlarının aksine söylemleri de mevcuttu kitapta birincisi köylü ve kadınlar hakkındaki düşünceleri Gorki tam tersi bir şekilde sunmuş bizlere aslında köylü sevgisine çoğu zaman değinirken bir yerde de hiç sevmediğini vurgulamış aynı konu kadınlar üzerindeki düşünceleri ile benim bildigimin tam tersi düşünceleri de barındırıyordu. Bakınız: Çoğunlukla Tanrı'dan,köylülerden,kadınlardan söz açıyor,edebiyata pek seyrek değiniyor,binde bir,sanki edebiyat yabancısı olduğu bir şey.Kadınlara amansız bir düşmanlık besliyor bence onları cezalandırmaktan hoşlanıyor.Alabileceği bütün tatları almayı başaramamış bir erkeğin düşmanlığı bu,ya da ruhun"gövdenin aşağılık dürtülerine"karşı düşmanlığı.Ama gene de düşmanlık işte,soğuk bir şey,Anna Karerina'daki gibi. Tolstoy'un Anton Çehov sevgisinden sık sık bahsetmiş bir de kendisi(Gorki') ile ilgili neler düşündüğünü anlatmış örnek verecek olursam Gorki'yi Tam Rus olmaması ile değerlendirirken Çehov'un has rus olduğuna sık sık değinmiş ki zaten Tolstoy tam bir Rus milliyetçisi. Çehov ile Tolstoy arasındaki ilişkiyi Çehov'u aslında bir babinin oğluna oğlan düşkünlüğü gibi sevdiğini,kimi zaman bir kadına bakar gibi incelikle baktığına değinmiş.Maksim Gorki'yi sohbet esnasında sık sık Çehov ile kıyaslamış bir bağlamda. Bu anilar kitabı bulundukları sohbet esnalarinda oluşan diyaloglardan,Tolstoy'un hastalık evresinde Gorki ile geçirdiği vakitlerden ve Gorki'nin Tolstoy'a yazdigi mektubu gönderememesi, ölümünü haber aldığı andaki duygularından ve sonrasındaki üzüntüsünden Tolstoy hakkındaki düşüncelerinden onun bir dahi olduğundan bahsedeen bu mektup yani hiç bir zaman yerine ulaşamayacak bu mektup mevcut kitapta. Tolstoy'un Dostoyevski hakkındaki düşüncelerini (kesinlikle tartışmaya açık),dönemin bahsi geçen Dickens,Balzac,Hugo ve nice yazarlar hakkındaki olumlu olumsuz sohbetlerini not etmiş Maksim Gorki. En çok dikkatimi çeken bir yer ise şurası; Sürekli köylülerden,kadın düşmanlığından konuşurdu edebiyata hiç değinmezdi bile sanki edebiyat ile hiç ilişkisi olamayan biri gibiydi diyor Maksim Gorki ve yer yer Tolstoy'un kibrinden,böbürlenmesinden,tartışmaya kapalı bir insan oluşundan bahsediyor karşıt bir düşünce ileri sürüldüğünde o başka bir şey diyerek bahsi kapattiğindan yakınıyor Gorki. Değinilecek çok konu var aslında bu kitapta ama işte 60 sayfa olan bir kitabı tek oturuşta size anlatmayı uygun bulmadığından benim için önemli yerlere değindim. Kesinlikle bence Tolstoy'u yakından tanımak isteyen herkesin önce Itiraflarım daha sonrasında ise bu kitabı okumasını öneriyorum. Ve son olarak Gorki'nin öyle bir tezi var ki bu son vuruş aslında tartışma konularına başlık oluşturabilecek bir şekilde: Tolstoy'un bile bile zalimce kendine acı çektirdiğini,aslında derdinin ne Tanrı ne de ölüm korkusu olduğunu ileri süren mektubun baş kısmını oluşturan bu bölüm bende acaba mi??? dedirtti

Tolstoy'dan AnılarMaksim Gorki · Yapı Kredi Yayınları · 2018811 okunma

·

104 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.