Gönderi

440 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
KIZIL KRALİÇE Kuzen Kuzene  Karşı PHILLIPPA  GREGORY ..... Lancaster kırmızı güllerin varisi Margaret Beaufort, İngiltere tahtının gerçek sahibinin kendi ailesi olduğuna tüm benliğiyle inanıyordu. Ancak onu ve ailesini bekleyen ihtişamlı kaderin yolunu bizzat çizmesi gerekecekti. Kendinden yaş olarak büyük biriyle evlenip,genç yaşta dul kalan,14 yaşında anne olan bu kadın bir zafer yaratmayı başarıp oğlunu(7.Henry) her ne olursa olsun İngiltere tahtına çıkarmayı kafasına koymuştu(ayrıca 8 Henry'nin babaannesi) İngiltere'nin Jeanne d'Arc'ı olduğunu düşünen Margaret tutkulu ve hırslı kişiliğiyle, düzenlediği entrikalarla,hain ittifak ve gizli planlarla sürgündeki oğlunun ordusunu toplayıp tahta çıkabilmesi için büyük bir isyana öncülük etti. Yaşadığı devirde kadınların eğitim  alması için mücadele eden, kendisini Tanrı'nın hizmetine adadığını söyleyen(aynı zamanda kıskanç ve felâket bir kayınvalide ) Margaret Beaufort ilahi bir kader olduğunu düşündüğü ve inandığı oğlunu tahta çıkarmayı başarır. ........; Savaş sahnelerinin, mektupların, diyalogların çok güzel olduğu, hırs ve entrikanın anlatıldığı bu güzel eseri naçizane tavsiye ederim. Eserden alıntılar: Oysa ben ruhani bir hayatı özleyen, küçük bir çocuktum. İnsanların özel birisi olduğunu anlaması için dua eden bir çocuk. Ne beni ne de bu özelliğimi kimse umursamıyordu. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda bu evliliğin yürüyebileceği ne nasıl inandığına şaştım kaldım. Ayın başında doğum için inzivaya çekildim. Yatak odamın pencerelerini tahtalarla kapattılar. Böylece kışın gri,kasvetli ışığı da odaya giremez oldu. Hiçbir zaman mavi olmayan bir gökyüzünden ve hiçbir zaman parlamayan bir  güneşten hamile bir kadına ne zarar gelebileceğine anlamıyordum. Şapele gidip kıskançlık günahıyla dolu olduğumu itiraf etmek zorundaydım ama neden olduğunu söylemem mümkün değildi. "Güneş artık eskisi kadar parlak değil"dedim. Herkes onun karardığını ve yok olduğunu gördü. Bütün krallık güneşin karardığını gördü. Bu yıl York güneşi sonsuza dek batacak. _ Tanrı onun ruhunu korusun,"dediğimde Elizabet'in yüzü "Amin"der gibiydi. Bahçede sabah yürüyüşü yapmak için kendimi zorladım ama ne zambakların sarısından,ne elma ağaçlarındaki tomurcuklardan zevk alıyordum. O evlendiğimizden beri ilk kez kollarını bana açtı. Ben de isteyerek ona sokuldum. Yüzüme bakarak sarıldı. "Eğer ben onun yanında savaşırsam o zaman Henry kazanan taraf olur. İstediğin bu değil mi gitti Leydim." "Tanrının ve benim istediğim." "O zaman Tanrı'nın isteği olacak." Oğlumun gelmesi yaklaşmış olmalıydı.Nottingham'daki surdan Richard İngiltere'deki bütün sancakları birer emir göndererek Henry Tudor tehdidini hatırlattı ve görevlerini yeniden sıraladı. "Evet Majesteleri diyeceksin,"diye uyardım."Ben Kralın annesiyim. Majesteleri diye hitap edip kraliyet kanından bir Kraliçe olduğum için öyle hafifçe değil, yerlere kadar eğileceksin. Oğlumu İngiltere tahtına oturtmak benim kaderimdi. Öngörülerime gülenler ve Tanrı'ya olan yakınlığımdan kuşkullananlar bana Kral'ın annesi veya Leydim,diye hitap edebilirler. Ama ben mektuplarımı K.Margaret olarak imzalayacağım; Kraliçe Margaret.
Kızıl Kraliçe
Kızıl KraliçePhilippa Gregory · Artemis Yayınları · 2011451 okunma
·
342 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.