Gönderi

472 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Kader, çizilen midir, çizdiğin midir?
Sonda daha ayrıntılı söyleyeceğimi başta hemen söyleyeyim: Allende, çok iyi hikâye anlatıyor. Eliza, doğar doğmaz terkedilmiş, zengin bir ailenin kapısına bir sepet içinde bırakılmıştır. O ev, İngiliz asıllı üç kardeşin kaldığı bir evdir.  20li yaşlardaki bekâr  Rose Sommers kendi kızı gibi sahiplenir küçük Eliza'yı. Gemi kaptanı John zaten eve yılda birkaç kez uğradığı için üstünde bile durmaz olayın. İngiltere'den mal alım satımı yapan Jeremy pek istemese de kızkardeşi Rose'a boyun eğer. Eliza evin kızı gibi büyüme başlar, iyi eğitimler alır. Ama Eliza'nın kaderi farklıdır. Eliza'nın hikâyesi gibi başlayan, Şili'nin bağımsızlığı kazandığı yıllardaki sosyo-ekonomik yansımalarla zenginleşen, zamanla Sommers ailesinin bireylerini daha fazla tanıdığımız, del Walle ailesinin de olaylara dahil olduğu, Tao Chi'en sayesinde Çin'e bile gittiğimiz, kendimizi dönemin Altına Hücum'unda bulduğumuz mükemmel bir kurgu. Allende Güney Amerika'nın farklı kozmopolit yapısını hikayesine kişilerle ve olaylarla o kadar güzel yediriyor ki, ortaya sanki bir dünya romanı çıkıyor. Her bir karakteri, o karakterin hikâyesini o kadar güzel ve dengeli anlatıyor ki, onlarca sayfa karakterin hikâyesini okurken hiçbir zaman ana hikâyeden uzaklaştığınızı düşünmüyorsunuz bile. Başta dediğim gibi, Allende bir hikâyeyi çok iyi anlatıyor. Zaten bulduğu ve aktardığı hikâye dikkat çekici. Ama hikâyenin aktarım biçimi o hikâyeden alınan lezzeti arttırıyor. Allende ile ilgili bu düşüncelerim okuduğum her kitabından sonra katlanarak artıyor, logaritmik artan diyeyim . Üstelik herkesin Allende ile tanıştığı ve hayran olduğu Ruhlar Evi'ni okumadım daha. Yani Ruhlar Evi etkisi olmadan bu yazdıklarım. İlk okuduğum kitabı Aşktan ve Gölgeden'de Şili, Pinochet, baskıcı rejim gerçekleri kitabın merkezindeydi ve olayları bir aşk hikâyesi ile harmanlayıp güzel aktarmıştı. Sonra Eva Luna'da, babasını hiç görmeyen, annesini de çocuk yaşta kaybeden Eva'nın dünyanın birçok bölgesinden Güney Amerika'ya gelen ve Latin Amerika'nın kozmopolit yapısını oluşturan bireylerin dahil olduğu, Latin Amerika'nın değişmeyen kaderi baskıcı rejimlerle mücadele ile kesişen hıkâyesini çok sevmiştim. Eva Luna Anlatıyor'da, farklı kültürlerden, farklı  toplumlardan, farklı sınıflardan insan hikâyeleri ile bir bakıma Latin Amerika resmi geçidi yapmış ve beni mest etmişti. Şimdi de hayranlığımı daha da arttıran Kaderin Kızı. O nedenle her okuduğum kitabından sonra söylediğimi/söyleyeceğimi bir daha yazayım: Allende'yi mutlaka okuyun, sadece Ruhlar Evi'nde kalmayın. Sırada Sararmış Bir Fotoğraf var.
Kaderin Kızı
Kaderin KızıIsabel Allende · Can Yayınları · 2012141 okunma
·
107 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.