Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

244 syf.
9/10 puan verdi
Üzülerek altını çizdiğim okadar cümle oldu ki... Lise zamanlarında zihnimi meşgul eden, beni sorgulamaya teşvik eden sistemin gaddarlığına alışamamış olmam bu kitabı her anne babaya okutmak istememe sebep oldu. İnsan olmak kesinlikle varolan sistemle mümkün değil. Önyargılarınızı bırakarak okuyup haklı olduğu kısımlarda düşünmenizi tavsiye ederim. "Mekanizma şöyle işliyor: Okul, altı yaşındaki çocukların önüne çoğunun aşamayacağı kadar yüksek bir engel koyarak kendi disleksilerini kendisi yaratıyor. Sonra da onlardan kurtulmaya bakıyor; ana babalar ve çocuklar bu başarısızlığa doğuştan gelen bir hastalığın neden olduğuna, okulun bu işte hiçbir suçu olmadığına, konu, okulun uzmanlık alanı dışında kaldığı için, hasta çocukların burda tedavi edilemeyeceklerine inandırılıyorlar. Böylece onların yaşadığı güçsüzlük ve aşağılık duygusunu bir kez daha doğrulamış oluyorlar: okul bu çocuk için hiçbir şey yapamaz çünkü o altı yedi yaş grubundan bekleneni veremedi." Çocukken bana yapılan her iltifatın şimdi bu denli zoruma gitmesi çocukluğuma üzülmeme sebep oldu. Hepimiz çok küçük yaşlarda okulla tanıştık. Sabah erken saatlerde, benliğimizi ve özgürlüğümüzü yataklarda bırakıp okula koştuk. Beğeni ve onay almak için uğraştı bazılarımız. Daha küçükken derin yaralar aldık. Benim gibi duyarlı ve hafızası kuvvetli çocuklar travmalarını hep yanında taşıdı. Ailelerimiz maddi durumu ne olursa olsun çok ciddi bir yük alarak bizi güvenli ellere teslim ettiğini düşündü. Çünkü okulu "öğrenmek" ile kodlamışlardı kafalarına. Daha bilinçli ailesi olan çocuklar şanslıydı çünkü baş kaldırdıklarında kafalarına şaplak atacak kimse yoktu. Küçücük yaşlarımızda sadist ve kültür seviyesi düşük öğretmenler tarafından aşağılanmaya başladık. Kendimizi koruduğumuz vakitler ya sınıftan kovulduk ya da "ukala" sıfatı alarak müdürle tehdit edildik. Hobilerimiz ve isteklerimiz ikinci plana atılarak istemediğimiz hatta yaz tatilinde unutacağımız formalite bilgiler için vaktimizi, ömrümüzü harcadık. Sırf bizden yaşça büyük diye bağırıp çağıran hatta şiddet uygulayan müdürlerin önünde ayağa dikilme refleksi kazandık.  "Çocukların küçük bir hayvan muamelesi görmesi" cümlesi beni ne kadar yaraladı tahmin edemezsiniz. Çünkü gerçekten hepimiz pedagoglar, sözde psikiyatristler ve hiç çocuk olmamış gibi davranan öğretmenler tarafından harcandık. Mutlu olmak veya konuşmak gibi haklarımız elimizden alınırken şaşırmak yerine gergin ve mutsuz öğretmenlere benzemeye başladığımız için takdir edildik. Kitap herkesin baskı altında olmadan isteği yolu seçmesi gerektiğini savunuyor. Ve bende küçücük bir çocukken okula gitmek istemezdim. Bir şeyleri sorgulamaya başladığımız vakit her şey için geçti ve artık devam etmek zorunda hissettik. Çocukluğumuz harcanmış ve elimizden alınmıştı. Lise de dertleştiğim bir deftere "tuvalete gitme vaktimizi bir öğretmenin veya müdürün belirlenmesine asla alışamadım. ve okuldan gerçekten hala nefret ediyorum." yazmıştım. Bunun uçuk ve saçma bir konu olduğunu düşünüp kendimi fazla baş kaldıran biri olarak yaftalamıştım. Şimdi kitapta bu cümlelere rastladığım vakit çok şaşırdım ve hala fikirlerimin baskı altında olduğunu farkedip üzüldüm. Çocukların saflığından ve güçsüzlüğünden faydalanıp onlara sınıf olarak adlandırılan hapishane içinde gülmeyi dahi yasaklayan korkunç sistemi asla kabullenemediğimi ve çaresiz olduğumu farkettim. Çocuğunu bu fikirle yola çıkarak okula göndermeyen ve ona yazacak tertemiz bir sayfa veren anneyi takdir ettim. Keşke bizimde tertemiz sayfalarımız olsaydı; hiç tanımadığımız politikacıların ve öğretmenlerin el yazısı yerine! Her anne babanın okumasını isteyeceğim bir kitap oldu. Çocukların oyun oynamak istediği yaşlarda yetişkinlere benzetilmeye çalışılıp ilerde unutacakları beş para etmez bilgilere feda edilmesini affetmemeliyiz. Çocukların sadece istediği zaman öğrendiğini ve zorla sadece baskı altına alındığını unutmamalıyız.
Zorunlu Eğitime Hayır
Zorunlu Eğitime HayırCatherine Baker · Ayrıntı Yayınları · 2000160 okunma
··
255 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.