Blossom Street serisinin 3.kitabını da sonunda bitirmiş bulunuyorum. Diğer iki kitabına kıyasla bu kitap bayağı bir elimde süründü diyebilirim. Dilin akıcılığında bir problem yoktu fakat konusu pek ilgimi çekemedi. Evli ve iki çocuğu olan Susannah Leary, babası öldükten sonra evde tek kalan annesinin durumundan endişelenir ve onu huzurevine yerleştirmek üzere gençlik yıllarını geçirdiği evine gider. Giderken aklında yarım kalmış olan fakat sonuçlandırmayı istediği bir ilişki vardır: Lisedeki sevgilisi Jake. Jake ile mutlu bir ilişkisi varken babasının araya girip bu ilişkiyi sonlandırması ve Susannah’ı Fransa’ya göndermesi, Susannah’ı babasından nefret edecek konuma kadar getirmiştir. Bir süre sürekli mektuplaşmalarına rağmen bir süre sonra Jake’in mektupları kesilmiştir. Susannah bunun sebebini bilmez fakat suçu babasında bulur. Bu eve döndüğünde de hiç bilmediği gerçekleri ardı ardına öğrenmeye ve anlamaya başlar. Açıkçası Susannah’ın Jake’i bu kadar çok bulmayı istemesini biraz saçma buldum. Tamam yarım kalmış bir şey içinde yara yapıyor fakat sonuçta geçmiş gitmiş. Gerçeği öğrense bile geçmişe dönüp hiçbir şeyi düzeltemeyecekti. Aksine mutlu giden evliliğini batırma ihtimali vardı. Onun dışında kızı Chrissie’nin ağır ergenliğini de of çeke çeke okudum. Her şeye bu kadar kör olması ve ben yetişkinim tavırları beni çok baydı. Gülümseyerek okuduğum yerler sanırım sadece Carolyn’in hissettiği duyguların olduğu bölümlerdi. Onun dışında kitap bende çok akmadı, çok fazla sıkıldım diyebilirim. Kitap size çok fazla bir şey katmaz fakat zaman geçirmek için, yoğun günlerde veya okumalarda biraz mola verilmek için okunabilecek türde bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar!

Bahçemde Yeşeren UmutlarDebbie Macomber · Martı Yayınları · 20123,645 okunma

·

121 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

gülşah