Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

151 syf.
8/10 puan verdi
Uzun zamandır okuduğum hiç bir kitap beni bu kadar düşündürmemişti. Zıtlıklar, ironiler, ucu açık parsellenmis cümleler... Öncelikle eser hakkında kısa bir özet vermek istiyorum. Eserimiz tanrıların iyi insan bulmak için yeryüzüne inmesiyle başlıyor. Tanrılar; " yeterli sayıda insanca yaşamayı bilen insanlar bulunduğu taktirde, dünya olduğu gibi kalabilir." düşüncesiyle şehir şehir gezmeye başlıyorlar. Sezuan şehrinde bir sucuya rastlamalarıyla olaylar silsile halinde gelmeye başlar. Bütün şehir yıllardır bulundukları durumdan kurtulmak için tanrıları beklemektedir. Fakat tanrılar geldiği zaman herkes türlü bahanelerle tanrıları ağırlamak istemez. Çünkü; şehirde yaşayan halk fakir, sefildir. Bir kısmı ise inançlarını o kadar kaybetmiştir ki gelenlerin tanrı olduğuna bile inanmaz. Sonunda tanrıları ağırlamayı Shen The adında bir hayat kadını kabul eder. Tanrılar sonunda yüzyıllardır aradıkları iyi insanı bulduklarını düşünürler. Shen Te tanrılara hayat kadını işini yapmak istemediğini ama geçim sıkıntısından ötürü bu işi yapmaya mecbur kaldığını ve bundan dolayı insanlara iyilik yapamadığından bahseder. Yaptığı mesleğe rağmen Shen Te iyi insan olarak adlandırılır. Böylece yazar hayat kadınlarının kötü kadın olduğu imajını bu şekilde okurun gözünde yavaş yavaş silmeye başlar. Tanrılar, Shen Te'ye iyiliğinin karşılığı olarak ona biraz gümüş para bırakır. Shen The bu parayla tütün dükkanı satın alır. İşte ironi tam burada başlar. Dükkana her gelen Shen Te'ye şükür edeceğine zamanla bencilleşerek Shen Te'nin onlara bakmadığından yakınmaya başlar. Çalışma, yardımlaşma, emek sarffetme gibi kavramlar silikleşmeye başlar. Hazıra konma, eldeki mevcut iyiliği sonuna kadar sömürmeye başlayan bir düzen başlar. Kitapta bütün bu olayların içinde, tanrılar tarafından söylenen sürekli slogan haline gelen bir cümle mevcuttur. "İnsanın durumu kötüleştikçe iyi insan olduğunu daha çok ortaya çıkarır. İnsan acı cekerek arınır." Bu yüzden; iyi insanlar sürekli acılarla ve yoksullukla sınanır ve iyi insan daima bir çıkış yolu bulur... Kitapta hayat kadını bir insanın iyi insan olarak lanse edilmesi yazarın bilindik tabuları yıkması bakımından son derece düşündürücü. İnsanlara elçi olarak gönderilen "varoluş meleği"nin bile sömürüldüğünün gözler önüne serilmesi vicdanen körleşmiş bir toplumu simgelemektedir. Biraz daha derinleştirilirse tanrıların iyi insanlara türlü türlü ağır yükler yüklediğini bütün bunları bilmelerine rağmen yasalarından ödün vermediklerini gözler önüne sermektedir. Bu da okuyucuda tanrıların kanunlarını ve adeletlerini sorgulamalarına sebep oluyor. İyi insan kavramı, tanrının merhameti kavramı okurda havada bırakılmıştır. Hiç bir şey net değildir. Netlik tanrılara değil okuyan okurların zihinlerine bırakılmış... Okur için zihin pasını atması bakımından farklı bir bakış açısı olabilir. Önyargılarınızı askıda bırakarak okumanızı tavsiye ederim.
Sezuan'ın İyi İnsanı
Sezuan'ın İyi İnsanıBertolt Brecht · İzlem yayınları · 1975117 okunma
··
248 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.