Gönderi

443 syf.
10/10 puan verdi
korkunun kitabı
Yağmurcuk Kuşu Yaşar Kemal'in Kimsecik serisinin ilk kitabı. 1961 yılında ilk basımı yapılan bir otobiyografi gibi düşünebileceğimiz eseri. Yaşar Kemalin kendi öyküsünü yazmak istediği ama buna dünya ömrünün yetmediğini dinlemiştim zülfü livaneli in bir ropörtajında bu eserini okuyunca aslında yazmış diye düşündüm. Ben incelememde kitabın son sayfasını kapattığımda bana yaşattığı hisleri karakterlerin üzerimde bıraktığı izlenimleri yazmak istedim. Her zaman yaşar Kemal üzerine kendimce hakkıyla bir inceleme yapmak istedim ama cesaret edemedim açıkçası. Bu ilk denemem olsun Kitap baştan aşağıya korku... Sevgi, şefkat, öfke, neşe, aşk, dağlar, otlar, kartallar, çocuklar, kadınlar, adamlar herşey korku. İsmail ağa: Mert, dürüst, çocuk kalpli, dost, çalışkan, baştan ayağa sevgi ile yoğrulmuş. Sevgisi ile salmanı bulutlara çıkaran baba. Mustafası olunca bilmeden gözlerini salmana kapatması ile o bulutlardan salmanı bırakması iki suçundan biri bence. İkinci suçu iyi insan olmak. İnsanları seven, sevgi dolu güven dolu insan olmak. O kayalıklarda, kalede sessizce bilmediği dilde türküler mırıldanarak, onu korumak için tüm dünyaya meydan okuyabilecek salmanın günün birinde ecelin olacağını bilerek mi bekledin. Yoksa korkun en sevdiğinin Mustafanın elinden alınarak cezalandırılmak olacağımıydı. Ah İsmail Ağa seni salman öldürmedi ki seni kalbindeki ışığı saçabileceğini düşündüğün kapkara yürekli köylün, para mal mülk gözünü nürüyen ağalar beyler salmanın eline verdikleri hançerle öldürdüler. Sen sevginin çalışkanlığın dürüstlüğün karanlığı aydınlatacağını zannettin ama yanıldın. İsmail ağalar hep yanılır zaten... Salman: köklerinden koparılmış yollara atılmış dünü yarını olmayan herşeyden kaçarken bir çalı dibinde salt sevgiye yakalanan salman... Korkuların, acıların, zulmün, yabanıllığın, kanın doğurduğu yezidi çocuğu... Sevgisi, nefreti, korkusu, öfkesi kandan beslenen. Yezidi kıyımından çıkıp istilacı çocuk sürüleri ile köpek sürüleri ile oradan oraya sürüklenerek bulutların üzerinde gezdirilip en sevdiğinin ellerini bıraktığı salman... Köyün korkulu rüyası, ama aynı zamanda oyuncağı. En sevdiğinin canını alan hançeri senin ellerin mi tuttu, köylünün mü, ağaların mı, yoksa korkunun ellerimiydi? Sen bu acıyla iflah olmazsın sabah güneşe karşı her duayı et yüz kere öp toprağı iflah olmazsın artık... Zalımoğlu Halil: ince memedin yoldaşı dağlı Halil, ipekçenin beklediği, anuş ananın gözbebeği, çocuk saflığı ile çalışanın emeğinin karşılığı olduğunu zanneden, ağaların, beylerin, paşaların, emeğe kıymet verdiğini düşünen çocuk yüzlü, odun elleri kana bulanan ama dünyayı memik ağa zalimşnden kurtaran zalimleri bir eksilen Halil... Bilemedin mi Halil zalimlerin biri gider biri gelir. Halillerin ince memedlerin biri gider biri gelir... Zero: İsmaili güzel eşi, kardeşinin beli altın kemerlere layık kardeşi, dünya iyisi gelin, ana. Ah o ellerinle iyileştirdiğin salmanın elleriyle senin yüreğini ateşlere atacağını bilmişmiydin? Bundan sonra Mustafanla beraber hangi rüzgarda savrulup hangi ateşlerde kavrulacaksınız. Mustafa: adın Mustafa değil korku olmalıymış. Başındaki saç telinden ayak tırnağına kadar saf korku. Sevinci, hüznü, sevgisi, neşesi, oyunu, öfkesi sadece korku olan çocuk. O kara günün kendi başına geleceğini bilerek umarak bekleyen Mustafa o hançer sana değil dünyalar yerine koyduğun babana saplanınca sen ne yaptın Nasıl korktun ya da şıp diye kesildimi korkun işte şimdi senin hikayen e korkup senin hikayenle cesarete yürüyelim Ah yaşar Kemal bu dünyaya görmeyen gözünle birim göremediklerimize böyle derinlikte bakmakta sana yakışır. Sen benim çocukluğum, korkum, sevincim, dar günümde sığınağım bu dünyada umudumsun. İyi ki varsın...
Yağmurcuk Kuşu
Yağmurcuk KuşuYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20131,001 okunma
·
444 görüntüleme
Hatice doğuç okurunun profil resmi
Ne kadar güzel ne kadar hüzünlü bir yorum.kitaba sanki bir cevap olmuş bu anlattıklarınız.Tebrik ediyorum sizi.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.