Esir veya cezaevinden tutuklu kimsenin, gerçekten felakete maruz kalmış bir bedbaht olduğunu düşünme.
Aksine musibete uğramış bedbaht şu kimsedir ki, Allah'ın emir ve yasaklarına aykırı davranarak, tertemiz beden ülkesini günah pisliğiyle kirletmiştir.