"O gün çok önemli bir şey öğrenmiştim: Sadece yaşadığımız talihsizlikler tahammül edilebilir olduğu sürece kendimiz için uzulebiliriz...Tahammül sınırını aşınca katlanılmaz olana katlanabilmek için halimize güleriz." (S.277) İran Edebiyati uzun zamandır dikkatimi çeken ve yaşanılan devrimlere, savaşlara dair bilgi edinmek istediğim bir sahaydı. Bu yolculuğa geçen sene herkesin bildiği isimler Sadık Hidayet, Gulam Huseyn Saedi gibi isimlerle başlamıştım fakat devamını getirememistim. Bu çizgi roman bu kapıyı tekrar aralamama fırsat tanıdı. Persepolis, Marjane Satrapi'nin özyaşam öyküsünün çizgi roman hali. İran'da yaşayan ve modern bir hayat tarzı süren ailesinin gözbebeği olan yazar, Doğu ile Batı arasinda gidip gelen savrulmalarini, dönemin siyasal Iran'ı ile paralel olarak anlatıyor. Eğitim görmek için gittiği Avrupa'da bir Doğulu, yillar sonra evine döndüğü Iran'da bir Batılı olarak kabul edilmesi biraz bizim Almanya'da yaşayan Türklere benzese de burada ülkesinin gidişatından memnun olmayan ve onun için bir şeyler yapmak isteyen bir entelektüel var. Cizgi roman okumayi seven veya sevmese de kendine yeni ufuklar açacak kitaplar okumaya ihtiyacı olan herkese tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim!

PersepolisMarjane Satrapi · Panama Yayıncılık · 20171,917 okunma

·

222 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.