Gönderi

472 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
"En Renkli Ve En İyimser Romanım"
Bir ölünün, kendi ölümünü ve sonrasını anlatmasıyla başlıyor Orhan Pamuk'un en iyimser romanı. 'Cinayetle başlayan roman iyimser olur muymuş hiç?' demeyin, oluyor işte :) Romanın içeriğinden de bahsedeceğim ama, anlatım biçimi alışılmışın dışında ve ilgi çekici olduğundan, bundan özellikle bahsetmek istiyorum sizlere. Bizler genelde, okuduğumuz kitabın kahraman veya hâkim bakış açısı ile bir kişi tarafından anlatılmasına alışığızdır. Bu romanda ise olaylar, tüm karakterler tarafından anlatılıyor. (Evet, tüm karakterler :) Orhan Pamuk, kitapta elli dokuz başlık açmış ve bu başlıkların her biri şu şekilde; "Benim adım ....." "Bana ..... derler" "Ben ....." Başlıkta kendini tanıtan kim ise, romanı kaldığı yerden o anlatmaya devam ediyor. (Bu arada, kitabın isminin nereden geldiğini de anlamışsınızdır sanırım) Beni daha iyi anlamanız için romanın 'İÇİNDEKİLER' kısmını şöyle bırakıyorum... resimyukle.io/r/BKOEeCubZ8 Hemen üste bıraktığım fotoğrafa baktıysanız eğer, anlatıcıların hepsinin insan olmadığını da fark etmişsinizdir. Bazen bir köpek, bazen bir ağaç, bir para, şeytan ve hatta ölüm bile anlatıcılarımızdan birisi. Yazarımızın 'En renkli ve en iyimser' deme sebebini, en çok bu bölümlerde seziyoruz :D Hem çok hoşuma gittiğinden, hem de sizlere az da olsa göstermek istediğimden, bahsettiğim bu bölümlerden küçük kesitler yazmak istiyorum. |BEN, KÖPEK| "Gördüğünüz gibi, azı dişlerim o kadar sivri ve uzundur ki ağzıma zorlukla sığarlar. Bunun bana korkutucu bir görüntü verdiğini biliyorum, ama hoşuma gidiyor. Bir keresinde bir kasap azı dişlerimin büyüklüğüne bakıp: 'Ayol bu köpek değil domuz' demişti. Bacağından öyle bir ısırdım ki onu, dişlerimin ucunda, yağlı etinin bittiği yerde uyluk kemiğinin sertliğini hissettim." |BEN, PARA| "Buraya gelmeden önce bir dönem yoksul bir ayakkabıcı çırağının kirli çorabının içinde on gün geçirmiştim. Zavallı her gece yatağında benimle elde edebileceği şeylerin bitmez tükenmez bir dökümünü yaparak uyurdu. Ninni gibi tatlı bu uzun şiirin mısraları bana paranın girmediği delik kalmadığını kanıtlamıştır." İçerikten kısaca bahsetmek istiyorum. Romanımız 1591 yılında İstanbul'da, karlı dokuz kış gününde geçiyor. Başta da söylediğim gibi, olaylar bir nakkaşın cinayete kurban gitmesiyle başlıyor. Onu öldüren nakkaş arkadaşı ise bahsettiğimiz gibi "Katil Diyecekler Bana" başlığı altında roman boyunca bizimle konuşuyor ve kim olduğunu tahmin etmemizi istiyor bizlerden :D Kitabın bir kısmı bu katili bulma çabasıyla, bir polisiye havasında geçerken, bir kısmında da usta nakkaşlardan birinin güzel kızının zorlu aşk hayatını okuyoruz. Yazarın bir konferansta, kitapla ilgili konuşmasını da şuraya bırakıyorum. Meraklılar göz atabilirler. youtu.be/hyEAueaS8nI Başka bir incelemede söylediğim ve Orhan Pamuk okurlarının bildiği gibi yazarımız, romanlarına kendinden özellikler katmayı çok seviyor. Hatta genelde kitaplarının sonunda kendisi bizzat Orhan Pamuk olarak, karakterlerin eski bir dostu, bir tanıdığı veya buna benzer şekillerde karşımıza çıkıyor. Bu kitapta da hoşuma giden bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum. Kitaptaki güzel kızın adı olan Şeküre, aynı zamanda yazarımızın annesinin adı. Şeküre'nin iki oğlunun isimleri ise Orhan ve Şevket. Sanırım Orhan Pamuk'un kardeşinin adının Şevket Pamuk olduğunu söylememe gerek kalmadı :D Yazarımız, bu kitabın sonunda da, kendisiyle roman arasında bir şekilde bağlantı kurmayı başarmış. Kitabın önemli bir kısmı eğlenceli bir şekilde okunsa da, nakkaşlık sanatıyla ilgili, bazı bölümlerde fazla ayrıntıya girilmesi okuma hızınızı yavaşlatabilir. Not: Orhan Pamuk, bu romanında özellikle bazı cinsel konularda çok açıksözlü davranmış. Okurken bana genellikle gülünç gelse de, belli bir yaş altının bu kitabı okumak için biraz daha beklemesi gerekir diye düşünüyorum. (Sadece anlattığım konuda düşünmeyin, genel olarak Orhan Pamuk okumak ve okuduğunu anlamak için birazcık da büyümek gerekir benim fikrimce. Çocuk yaştakilere pek hitâp ettiği söylenemez) Son olarak beğendiğim şu iki alıntıyla incelememi bitiriyorum. Keyifli okumalar... "Mutluydum, mutluymuşum; şimdi anlıyorum." #124492989 "Ne zormuş insan olmak, daha da çetini insan gibi bir hayat." #125533380
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 201216.4k okunma
··
6.3k views
`Münzevi ` okurunun profil resmi
Incelemeniz çok güzel olmuş, ellerinize sağlık ...
FATİH okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim.
1 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.