Ortadoğu coğrafyası için Dünya'nın orta noktası ya da atardamarı desek abartmış olur muyuz ? Üç büyük semavî dinin bu coğrafyadan çıkmış olması, yeryüzünde en büyük savaşlara ve onlarca imparatorluğa ev sahiliyi yapmış olmasını gözönüne alırsak cevap da kendiliğinden gelmiş olacaktır. İnsanoğlu Ortadoğu coğrafyasında türedi, en büyük mücadeleler burada verildi, verilmeye devam ediyor. Bin yıllarca süreden günümüze kadar savaş, gözyaşı ve mücadele bu topraklarda hep varoldu. Bugün de tüm şiddetiyle devam ediyor. Yarın gözyaşı ve kan akmaya devam edeceği gibi Kıyamet de bu coğrafyadan kopacak desek yanılmış olmayız (bazı hadisler ışığında gidecek olursa Kıyamet Alametleri'nin çoğu bu coğrafyayı işaret ediyor). İbn Haldun'a atfedilen fakat aslında söyleyenin tam olarak belli olmadığı "coğrafya kaderdir" sözü ne kadar da doğru. İstesek de istemesek de bu coğrafyada doğduk, kendimizi Ortadoğu'lu kabul etsek de etmesek de Ortadoğu'daki olaylardan etkilendik, etkileniyoruz ve yarın da etkileneceğiz. Ortadoğu'ya girmek zaman aldığı gibi çıkmak için zaman mefhumu yeterli olmayabilir. O yüzden kitaptan bahsedelim. Adından da anlaşıldığı üzere 20 konu başlığı altında verilmiş anlatılmak istenen. Ortadoğu kavramının ne olduğu, bu coğrafyanın kimler tarafından belirlenip adının kimler tarafından verildiğinden bahsedilerek kitaba giriş yapılmış. Bahsedilen Ortadoğu coğrafyasının Kur'an'dan da alıntılar yapılarak dinî anlamda da nasıl belirlendiği gösterilmeye çalışılmış. Ortadoğu'nun İslam ve Dünya açısından önemi bir başlık altında incelenmiş. Yazara göre Ortadoğu'da varolup söz sahibi olan 4 ülke var: Türkiye, İran, Mısır ve Arabistan. Bunlar tek tek (Türkiye pek ayrıntılı olmamakla birlikte) bölümler altında incelenmiş. Tarihten günümüze kadarki olaylardan bahsedilip geleceğe yönelik tezler verilmiş. Verilen bu tezler metin içindeki olaylar sayesinde desteklenmiş. Ayrıca ABD ve İngiltere'nin bölgedeki emelleri; dün, bugün ve yarın yapmak istedikleri gene tarihten bugüne gelerek anlatılmış. Tahmin edilebileceği gibi Küdüs ve İsrail'le ilgili farklı bölümler açılmış. Hz.Ömer, Selahaddin Eyyubi, Yavuz Sultan Selim'den bahsedilmiş. Arap-İsrail Savaşları anlatılmış. Önerilen tezlere tarihi olaylar çerçevesinden bakıldığında bana mantıklı geldi. Kitabı okurken hem Ortadoğu tarihinden bir kaç şey öğrenmiş hem de bugün yaşanan olaylar arasında bir bağ kurmuş oluyorsunuz. Gayet akıcı bir üslub kullanılmış. Ülkemizin büyük bir çoğunluğu kendini Ortadoğu'dan uzak görmekte ısrar etse de biz bu coğrafyayla bir bağ içindeyiz. Burayı 400 seneye yakın bir zaman yönettik. İstesek de istemesek de bu coğrafya ile birlikte yaşayacağız. Onun için bu coğrafyayı bilmek faydalı olacaktır.

Ortadoğu’ya Dair Yirmi TezTaha Kılınç · Ketebe · 2018684 okunma

·

441 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömür Berat ÇALIK