Gönderi

328 syf.
6/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Ruhun Karmaşık Öyküsü- Nadide Bir Zambak
Kitabı okumadan önce Fransa tarihi Restorasyon dönemi (XVIII.Louis ve X.Charles), dönemin sosyete ve burjuva yaşantısı, özellikle Fransa soyluluk ünvanları, Kilise ve dönemin dini adetleri gibi konularda genel bir okuma yapmanızı tavsiye ederim. Bu ön hazırlık, Balzac'ın hem kendi içinde yaşadığı dönemi, hem yazılarını nasıl etkilediği hem de kitaptaki hikayeyi anlamada yardımcı olacaktır. Kitabın olaylar üzerinden bir anlatım tekniğinden ziyade, yoğun hisler ve duygular üzerinden ilerleyen, bolca betimlemelere yer verilen, 'sonradan öğrendim ki, bunu daha sonradan gördüm ki' gibi ufak araya girişlerle okuyucuda 'acaba daha sonra ne oldu' merakı da uyandıran bir anlatım dili var. Kitabın en belirgin özelliği; tabiki bolca cömertce kullanılan betimlemeler. Uzun uzadıya anlatılmamış bir duygu bir olay hatta bir cümle göremezsiniz. Bu sebeple de bu kitabı, neredeyse günümüz kitap değerlendirme kriteri haline gelen "sade anlatım ve akıcı bir dil" kategorisine koyamayız. Yazarın kitaptan şu alıntısı da aslında neden bu yalınlıktan uzak anlatımı seçtiğini destekler bir açıklama gibi. "Gerçekten de, yaşam sadece eylemden ve hareketten oluşuyorsa herşey kısa sürede anlatılır; ama bu yaşam ruhun yüksek katmanlarını katetmişse karmaşık öyküsü zamana yayılır." (s.290) Kitaptaki anlatılan dönem, gerçekte de yaşanan dönem konusunda büyük paralellik gösteriyor. Bu açıdan ele aldığımda toplumun yaklaşımında ve daha küçük parçası olan aile yaşantısında büyük bir ikiyüzlülük göze çarpıyor. Bir ingiliz soylu sınıfından evli bir kadının gözler önünde rahatlıkla kurduğu aşk ilişkisine toplumun ve kocanın çok normal yaklaşımlar sergilemesi, ama yine Fransız soylusu evli bir kadının -ki kendisi baş kahraman Henriette- bu rahatlığı göstermek bir yana, sadece içinde yaşattığı hisler sebebiyle bile kendini erdemsiz ve günahkar hissetmesi. Soylular arasında bu kadar normal karşılanan, evlilik hayatında gayrimeşru bir yaşantı ve kadınların kendinden yaşça oldukça genç erkeklerle birlikte olabilmesi gibi konular ne hikmetse başkarakterler için pek de normal olmuyor ve onların bahtsızlıkları haline geliyor. İkiyüzlü bulduğum yaklaşımların bir diğeri ise, hikayede evli kadının aşkı için eşinden ayrılmayı göze alamaması, çocukları için "erdemli" yaşam ve "kutsal" fedakarlıklar sebebiyle evlilik hayatına devam etme kararı, ona taparcasına aşık gencimizi ise ömür boyu yine de kendisine bağlı kalmasını istemesi, ondan söz alması... Yani ben boşanmayarak ama seninle de sevgili olmayarak fedakarlık yapıyorum, sen de kimseyle evlenme kimseyle sevgili olmayarak bana fedakarlık borcunu öde... ?!? Ne? Erdem ve kutsal kelimelerini vurgulamamın sebebi, yine kitapta çokça kullanılan bu kelimelerin ve bu bakış açısının okuyucuya da pompalanmaya çalışılmasıdır. Belki de dönemin okuyucuları buradaki hedef kitledir. Bir noktada insanın "Başlayacağım erdeminize! El ele tutuşun ve mutluluğa koşun artık" isyanını edesi geliyor. Zweig'in Üç Büyük Usta Balzac biyografisini de okumanızı öneririm. İyi okumalar.
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202242,9bin okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.