Gönderi

112 syf.
·
Not rated
Doğa bile değişimi reddetmezken sen devrime neden karşısın?
İnsanoğluna sürekli , atalarının peşinden gitmesi söylenmiştir.  Bu insanoğlunun sürekliliğine vurulmuş bir perçindir. Çünkü insanoğlu kapasitesini aşabilen varlıktır. Ataları ise ilkeldir. Teori, pratiğe dönüşmezse boş ve anlamsızdır. Biz atalarımızı takip etmemeliyiz. Atalarımızı aşmalı, onları geçmeliyiz. Derilerini değiştirmeyen yılan  ölmeye mahkumdur, sonbaharda ağaçlar yapraklarını döker. Tabiatana sürekli bir devinim halinde ve süreklilik arz edecek biçimde kendi yolunu çizer. Doğal seçilime ayak uyduran canlılar belirli bir ekosistem içinde nesillerini devam ettirirler. Değişmeyen insan ya delidir, ya ölüdür. Öncelikle şunu belirteyim, o kadar güzel sözler vardı ki hepsini teker teker alıntı olarak paylaşmaya üşendim. Uzun bir incelemeyi hak ediyor ama elimden, klavyemden  ancak bu kadar gelirdi :)) Bilirsiniz ki "Ortak Mülkiyet "  "Ortak Zenginlik" gibi kavramlardan rahatsız olan bir kesim var, ve bu kavramları genelde hep Sosyalizme bağdaştırırlar. Benim en ilgili olduğum konulardan biridir mülkiyet. Feuerbach felsefesi de ilgi alanıma girer. Alternatif iktisatla benim gibi ilgisi olanlar varsa mutlaka tavsiye ediyorum. Benim de daha bu konu ile ilgili okuyacak kitaplarım var. Bundan mütevellit bu kitaba ayrı bir ilgi duydum. Ve başlar başlamaz da çekti beni kendine kardeşim. Dünya çapında bütün pazarlama şirketleri şunu ister bizden : A Tipi ürün. Belirli ebatta yetiştirilemeyen karpuzlar çöpe atılır. Eğer sermayen yoksa emeğin de hiçtir. Şiirden, sanattan, bilimden anlayan bir toplumdan burjuvazistler rahatsız olurlar.  Onların UYANIŞA ve DİRENİŞE   alerjisi vardır. 2×2= 4 mü,  - 5 yaparlar. Senin uyanmanı, acıya duyarlı olmanı istemez. #125727907 Başkaldırı toplumda bir şeyleri değiştirme çabasıdır. Toplumda azınlık mı olacağız yoksa eşit mi? İktisat bir siyaset  aracı mı? Yoksa yoksulluğun kanayan yarasına çare olacak bir felsefe mi? Materyalist kültür bizi köle yaptı, bizim acılarımızı bize parayla sattı. Lüks için özgürlüğün takasını şart koydu. Gelirinden çok gideri olan bu sistem içinde kalıp harcanıyoruz. ÜÇ MAYMUNU OYNUYORUZ ! Hatta kitaptaki şu cümle olayı çok güzel açıklıyor: " İnsanlar deneyimlerinden söz bile edemeyecek kadar tiksindikleri için mi bu böyle? Yoksa ortak meseleler sorgulanmadığı için mi?" Yararlılıktan çok yenilik hevesi uğruna üretim yapılmaya başlandı. Başkasının giydiği bize yakışmayabilir. Ama illa ki onu giymek için zorlarlar bizi. Gizli bir otorite ! Bu şekilde giyinmek toplumda çıplaklığı örter sadece, ama ruhun açlığı dinmez. Bize ne gerekli? Bilim, sanat, felsefe mi? Ekmek mi? İş gücü mü? Yoksa sezonun son renkleri mi, son moda kıyafet mi, en lüks araba mı? YETERİ KADARSA ÇOKTUR! "İşini gördüğü kadar " ... Olay çok basit : BASİT YAŞAMAK Mahatma Gandi 'nin de söylediği gibi , "Basit yaşayın ki, başkaları da sadece yaşayabilsinler !" #101266226 Yeteri kadarına sahip olduklarını bilenler zengindir. Azla yetinmek en büyük zenginliktir. Az, çoktan daha çoktur. Önce gözün doysun ! Sonra miden de doyar! Aylaklığımıza övgü düzelim biraz da. #125794621  :) Şu anki sistem bizden düşünmemizi istemiyor! Bizim adımıza düşünüyorlar. Uyanın ! Ses olun ! Işık olun ! Yaşamınızın sanatçısı olun ! Mükemmel iyinin düşmanıdır. Devrim bilinçle başlar. Siz de en azından küçük  reformlar başlatın ! UYANMAK İÇİN ŞAFAK SÖKMESİNİ BEKLEMEYİN #125798893 https://1000kitap.com/mukankagan1 kanka şimdi böyle incelemeler yazıp böyle kitaplar okuyunca beni komünist sanacaklar :)) Halbuki tek isteğim ız da baaa ver hep sen mi yiğcen gözünü torpak doyursun diyebilmek :)) Bilirsin kardeşim benden komünist olmaz. Mandıra Filozofu muyum ben :)) O değil de aklıma bu kitabı okurken Grup Vitamin'in şu şarkısı geldi. youtu.be/uI7hT-X9l7s Kitapta sonlarına doğru karşıma çıkan en çok hoşuma giden ifade ise , ve aslında bu kelime kitabı zaten çok beğenmiştim daha da beğenmeme sebep oldu. "Asker" tanımını  " paralı işçiler " olarak tasvirlemesi idi. Kitaba bayıldım.  İlgi duyduğum bir alan. Çok sevdiğim bir okuma tarzı. Mutlaka Marks , Feuerbach felsefesi okunmalı. Bizi aydınlatacak yazarlar diye düşünüyorum. Bu kitaptaki değinilen diğer başlıca konular: Tam bağımsızlık,  işçi hakları,  veganizm ,  doğru iktisat yöntemi yazara göre nasıl olmalı? , rekabet ve üretim,  halk anlayışı nedir ve halk ne demektir? , mülkiyet,  ekonomi terimleri.
Yeteri Kadarsa Çoktur
Yeteri Kadarsa ÇokturSamuel Alexander · Heretik Yayıncılık · 201898 okunma
·
277 views
Laín Coubert okurunun profil resmi
Mandıra filozofu:D Abla ne sanarlarsa sansınlar biz biliyoruz seni zaten:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.