Gönderi

200 syf.
9/10 puan verdi
Ayhan Koç bir keresinde “Taşra - metropol yalnızlıklarından , baba oğul çatışmasından; basit yaşamlarımızı sergilemekten ibaret, ürkek - hüzünlü anlatılardan sıkıldım. Yeterince okudum ve meseleyi anladığımı düşünüyorum. Daha eğlenceli, daha cüretkar, daha deneysel eserleri okumayı tercih ediyorum artık.” demişti. Bu kitabında, özellikle de Sarı Pançolu Kız başlıklı son öyküsünde, tam da tarif ettiği ve okumak istediği orijinallikte muhteşem bir iş çıkarmış. Yakın zamanda Flann O'Brien’in Ağaca Tüneyen Sweeny romanını okumuştum. O kitap da az önce adını geçirdiğim öyküdeki gibi üst kurmacanın şahane bir örneğiydi. Kitaptaki öykülerden tek tek bahsetmeyeceğim ama bu kadar övdüğüm Sarı Pançolu Kız’a değinmesem olmaz. Öyküde yazarımızın doğrudan kendisi baş karakter olarak yer alıyor. Ayhan Bey, yıllar önce yazmaya başlayıp tamamlamadığı bir öyküsünü bir gece devam ettirmeye karar veriyor ama işe bakın ki yarattığı karakteri (tahmin edeceğiniz gibi Sarı Pançolu Kız’ı) hiçbir müsveddesinde bulamıyor. Karakterinin, onun bıraktığı yerde durmadığını, kaçtığını fark ediyor ve aramaya çıkıyor. Kıza öyküsünde ilk kez hayat verdiği mekâna gidiyor ve o civarda bir kafede kızı garsonluk yaparken buluyor. Bir süre görünmeden kızın hayatını uzaktan izliyor. Kendi yarattığı karakterin, kendisinin asla erişemediği mutluluğu nasıl yaşadığını kıskançlıkla seyrediyor. Sonra kaçınılmaz karşılaşma ve yazar ve karakteri arasında müthiş bir hesaplaşma gerçekleşiyor. Sarı Pançolu Kız’ımız yazarını beklemekten ibaret olan hayatından sıyrılmış ve kendine yeni bir hayat inşa etmiş, onu tekrar bir başkasının eline teslim etmek istemiyor. Ayhan Koç’un derdiyse artık kaybolan karakterini kapana kıstırmaktan çok daha başka. Okumaya doyamadığım bir sohbet geçiyor aralarında. Kitaptaki öykülerin hepsi başka başka formatlarda (bazısı anı, bazısı deneme, bazısı makale biçiminde yazılmış), çok orijinal ve başarılı anlatılardı ama bu son öykü bambaşkaydı. Ayhan Koç’un mizahını da, anlatımındaki sadeliği ve kelime ustalığını da çok sevdim. Elimde okuyacağım iki romanı var ama sanırım yeni kitabı çıkana kadar bekleteceğim. Nihayet bana nefes aldıran ve kendi dilimde okuyabildiğim bir yazar bulmuşken hemen tüketmek istemiyorum. Hakikaten bu öyküler ilaç gibi geldi.
Kara Havadisler Kervanı
Kara Havadisler KervanıAyhan Koç · İthaki Yayınları · 201893 okunma
·
291 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.