Eskiden sıradan mı sıradan, dümdüz bir hayatım vardı.
Kopenhag’da Sara ve Amalie ile birlikte bir dairede otururdum.
Akşamları Amalie’yi yatırdıktan sonra televizyon karşısına geçip
oturduğumuzda ben koltuktan kalkarsam Sara hemen sorardı,
“Ne var, ne yapacaksın?”
Geceleri işemeye kalktığımda bile sorardı Sara, “Nereye