Gönderi

Söyleşinin son kısmı
Dördüncü cilt ne zaman tamamlanacak?- Üçte on on beş sayfalık bir bölüm yazıyorum. Adam Yayınları'na göre önümüzdeki eylülde çıkaracaklar. Dördüncü kitaba da mayıs ayında başlayacağım. Bununsa önümüzdeki bahar aylarında, yani önümüzdeki yılın bahar aylarında basılmış olacağını umuyorum.Şu başımızdaki doğa kırımı belası olmasa, bu yüzden sonumuz gelmese, insanlığın sonunda kardeş kardeş yaşayacağına inanıyorum.Irmak roman bir zorunlulukIrmak roman çok az yazılıyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? Sizin ırmak roman tercihiniz konusunda ne söyleyeceksiniz?-Irmak roman bir zorunluluk oluyor. Ben de bu kadar uzun yazmak istemezdim ama ne yapayım. Roman sanatlar içinde, belki de insanları en etkileyen sanattır. Çünkü insanlar romanı okurken yeniden yaratırlar. Okuyucu romanlarda kendi yaratıcılığının farkına varır. Bu, insan için en büyük mutluluktur. Romanı, okumayı sevmeyen insana da okutabiliriz. 19. yüzyılın romanı bütün çağların en büyük romanıdır. Bu konu artık hiçbir yerde tartışılmıyor. Bir romanın en büyük niteliklerinden biri, sürükleyici olmasıdır. Sürüklemeyen, zorla okunan roman modası yeni çıktı. Amerikalılar da bestseller romana geçti. İnsan hem roman yazabilir, hem de soluk kesecek kadar o roman sürükleyici olabilir. Sürükleyicilik romanın değerinden hiçbir şey eksiltmez, üstelik de romanın değerini arttırır, 19. yüzyıl romanında olduğu gibi.Bu romanın hepsi yayımlandığında insanoğlunun umutsuzluktan umut yarattığı, umarsızlıktan çare yarattığını göreceksiniz. Romanda tek kahraman olmazAmerika'da yapılan bir ankette dünya edebiyatının unutulmayan roman kahramanları sıralanmıştı. Türkiye'de anket yapılsa hiç kuşkusuz ilklerden biri İnce Memed olur. Son yıllarda yazılan romanlar kahramanlar üzerine kurulmuyor. Oysa sizin yeni romanınızda unutamayacağımız kahramanlar var. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Kahramansız roman olur mu?-İnce Memed bir karakter, kahraman diyorlar. Ama Topal Ali, Hürü Ana... Bir romanda bir kahraman olmaz ki, birçok karakter olur. Dağın Öte Yüzü'nün birinci kitabındaki, yani Ortadirek'teki Meryemce sağlam bir karakter. Taşbaşoğlu da... Demirciler Çarşısı Cinayeti'ndeki Derviş Bey, Binboğalar Efsanesi'ndeki Haydar Usta... Benim romanlarımdaki doğa da, birçok eleştirmenin dediğine göre, onlar da birer roman kahramanıdırlar. Eleştirmenlerden önce, benim omuz ağrılarımı tedavi eden Dr. Eser Alptekin benim romanlarımdaki kahraman olan doğal yerleri bana söylemiş, ben de biraz şaşırmıştım. Neden sonra ben de onlara inandım. İnsanoğlu arsızdır, kendini tamamlayacak sevgiler buluyorTilda Kemal'i kaybetmenizden sonra çalışma temponuzda, günlük yaşamınızda bir değişiklik oldu mu?-Elbette oldu. Şimdilik yazarak yavaş yavaş kendime geliyorum. Bir insanın elli yıllık dostu, birdenbire... Bilmem, öldü mü diyeyim. Böyle bir dostluk hiç bir zaman unutulmaz sanıyorum. Ama şunu da biliyorum, insanoğlu arsızdır. Yaşamı sürdürmek, kimi zamanlarda kolay olmasa da, can tatlıdır, dünya güzeldir. Sonuna kadar yaşamak vardır. İnsan sonunda kendini tamamlıyor ya da tamamlayacak dostlar, sevgiler buluyor. Bu da Tilda'yla konuştuklarımızdandır.Bu yaşa geldim doğada birbirine benzeyen bir şeye rastlamadımHer doğa parçasının bir kişiliği vardır. Hiçbir insanın birbirine benzemediği gibi, hiçbir doğa parçası da ötekine benzemiyor. Bu benim çocukluğumdan bu yana bildiğim bir gerçek. Birkaç yıl önce de UNESCO'nun dergisinde bir bilim adamının bir yazısını okudum. Bilim adamı yazısında, hiçbir doğa parçası birbirine benzemiyor, diyordu. Yıllar önce ben de öyle yazmıştım. Bir daldaki hiçbir yaprağın, bir çimendeki hiç bir çimenin birinin birbirine benzemediğini epeyce yazmıştım. Ben de bu yaşa geldim, birbirine benzeyen hiçbir şeye rast gelmedim. Yalnız, insan birbirine benzer bir şeyler yapabiliyor. Bu da insanın yaratıcılığı mı acaba? Okuyucularım belki anımsarlar. Dergideki yazısında bilim adamı da diyordu ki, kar tanelerinin en küçük parçası olan parçalardan yüzlercesini aldım, mikroskobun altına koydum, hepsi de altı köşeliydi, hiçbiri de birbirine benzemiyordu. Bence bu çok şaşılacak bir şeydir. Öyleyse doğa niye bir roman karakteri olmasın. Bence doğa insanlıktan önce ölmezse, doğa üstüne çok daha buluşlar yapılacaktır. Kimbilir doğada elektrikten daha çok ne kadar yaratıcı enerji var. Ya evrende!Romanlarım doğayı ve insanlığı kurtarmak için çağrıdırRomanlarım, doğayı ve insanlığımızı kurtarmamız için, çok küçük de olsa bir çağrıdır. Çok iddialı olduğumu sanıyorsunuz, hayır hayır, o kadar değil, salt umutluyum. Son kitabımda anlattığım göç sorunu da bu iki büyük belanın, insanlığın sonunu hazırlayan bu iki belanın içinde bir ayrıntıdır. Romanlarımda neyi anlatırsam anlatayım, yüreğimin kökünde bu iki bela yatıyor. Romanlarımın temelinde de. En azından bundan sonra böyle olacak. Hep yinelemek, bir romancıyı bitirmez mi, diyeceksiniz. Beni bitiremeyeceğini sanıyorum. Nasıl yineleyeceğimin bir yolunu nasıl olsa bu yaştan sonra bulurum.�
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.