Sonra tepenin ötesinde, akşam karanlığında olanca soğukluğuyla
yayılmış Kingsport’u gördüm; eski yel değirmeni kanatları ve
küçük kilise kuleleri, yatay çatı direkleri ve baca külahları,
rıhtımları ve küçük köprüleri, söğüt ağaçları ve mezarlıklarıyla
kar altındaki Kingsport’u; dik, dar, dolambaçlı sokakların
sonsuz labirentini ve kentin