Bu kitabı okumadan önce "Kürk Mantolu Madonna" adının bana çağrıştırdığı tek şey popülariteydi. Hayatında bir kitabın arka kapağını bile okumamış insanların evlerinde dekoratif eşya olarak bulundurduğu beş on kitaptan yalnızca bir tanesi... Belki siz de benim gibi sürekli önyargıların kurbanı oluyorsunuzdur, bunu bilemem ama bu kitabın şu anda bana çağrıştırdığı şeyler bambaşka... Aşk, tutku, bağlılık, yalnızlıklarla örülmüş aile bağları, insan psikolojisi ve daha birçok şey.
Öncelikle kimse bana bu kitabın yoğun bir sevgiyle doldurulduğunu söylememişti. Kimse bana bu kitabın sonunda beklediğim cümleleri okuyabilmek için içten içe sabırsızlanacağımı söylememişti. Kimse bana bu kitabı okurken gözlerimin dolacağını da söylememişti.
Kitabın neredeyse ilk yarısında Raif Efendi'yi başka birinin gözünden okuyoruz ve tanıyoruz... Kalan kısmında ise Raif Efendi'nin içini döktüğü defterini.
Bu kitabı övecek kelimeleri bulamıyorum. Sadece önyargım için özür dileyebilirim. Kürk Mantolu Madonna, Maria, seni asla unutmayacağım...