Hakkında duyduğum güzel yorumlar, konusu ve kapak tasarımıyla çok fazla ilgimi çekmişti ama sevmedim. Yine de okuyup merakımı giderdiğim için mutluyum. Kitabın sevdiğim ve sevmediğim noktalarını maddeler hâlinde yazacağım çünkü hep böyle yapmak istemiştim:)
Sevmeme nedenlerim:
1. Aşk üçgeni. Gerçekten bu olaydan o kadar nefret ediyorum ki anlatamam. Sırf içinde aşk üçgeni var diye konusu ilgimi çektiği hâlde okumadığım birçok kitap var. Bu aşk üçgeni olayının konuyu arka planda bıraktığını düşünüyorum. Ne kadar ilginç ne kadar mükemmel bir konusu olsa bile ana karakter iki kişinin arasında mı kalıyor? Almayayım teşekkürler.
Bu kitapta da ana karakterimiz Theo'yla aramızda bir şeyler var gibi diye bir şeyler diyor. Sonra başka bir kısımda da Paul'a aşık olabilirdim diyor. Ben de buralarda "Hayır ya hayır" durumunda oluyorum.
2. Rusya'da Marguerite'ın yaptığı bir şey beni çok rahatsız etti. Sonradan o da fark etti bu yaptığının ne kadar yanlış bir şey olduğunu ama istediği kadar pişman olsun yaptığı şeyin ne kadar rahatsız edici olduğu gerçeği değişmeyecek.
3. Karakterlere bağlanamadım. Kitabı okurken duygudan duyguya sürüklenmedim. Sadece Marguerite'a sinir oldum o kadar.
Sevdiğim şeyler:
1. Ne kadar harcanmış olduğunu düşünsem de konusu hoşuma gitti.
2. Marguerite'ın rahatsız edici bir şey yaptığını söylemiştim. Onu saymazsak Rusya'da geçen kısımları sevdim. O kısım çok kısa sürebilirdi bu arada ama çok saçma bir şekilde kalakaldılar resmen.
3. Çok akıcıydı. Çok hızlı okudum.
Seriye devam etmeyi düşünmüyorum. Eğer bir gün alacak ve okuyacak bir kitap bulamazsam belki devam ederim ama şu an için öyle bir planım yok. Yine de merak ediyorsanız tabii ki şans vermelisiniz, belki çok seversiniz ♡