#eddyninsonu 1992 doğumlu Edouard Louis’in 22 yaşında yayımlanan otobiyografik romanı. Lise dönemine kadar olan hayatını açık ve net bir şekilde anlatıyor. Cesur bir anlatıcı. Şiddettin, ırkçılığın, cinsiyetçiliğin ve homofobinin olduğu bir ortamda kendisini kabul etmeye çalışan eşcinsel bir çocuk. Çoğu zaman sorunun kendinde olduğunu düşünüyor. Fransa’nın bir kasabasında geçiyor çocukluğu pekala Türkiye’nin ya da farklı bir ülkenin herhangi bir kasabası da olabilirdi yer belirtmemiş olsaydı. Çünkü eril dil-kültür, ırkçılık evrensel, global menkul değerlerimiz. . #BabamıKimÖldürdü 26 yaşında yayımlanan romanı, Louis’in üslubu daha olgunlaşmış. Louis hasta babasını ziyarete gidiyor ve geçmişe dönüyor. Baba dinliyor, Louis konuşuyor. İlk kitabında kendisiyle yaptığı iç hesaplaşmaları babasına yöneltiyor, iyi-kötü anları hatırlıyor, değerlendiriyor. Artık kendiyle barışmış bir Louis var ve sorunlarına toplumsal açıdan yaklaşıyor. Eddy’nin Sonu homofobi, kadına şiddet gibi konularda çok daha sert ve cesur eleştiriler içeriyor. Bu çağda hala yaşama saygıyı öğrenememiş insanlar var ve ne acı ki kendilerini haklı görüyorlar. Birçok genç cinsel yönelimleri ya da toplumsal cinsiyet kimliği tercihleri yüzünden sorun yaşıyor hatta hatayı kendilerinde görüyorlar. Kız çocukları şiddeti kanıksamayı, sevgi olarak görmeyi öğreniyor. Bu nedenle herkese tavsiye ediyorum ama özellikle gençlere tavsiye etmek istiyorum bu kitapları. Ayrıca iki kitap bağlantılı ama sıralı bir okuma gerektirmiyor. Ve çocuklarımız homofobi, ırkçılık, şiddet ile ailede tanışmasalar okulda tanışıyorlar, sindiremez anlayamaz diye yaşam hakkına saygıyı öğretmediğimiz her çocuk bizim çocuklarımıza zorbalık uyguluyor. Babamı Kim Öldürdü’nün oyunu da var, 12-13 Haziran’da @modasahnesi nde gösterimde.

Eddy’nin SonuÉdouard Louis · Can Yayınları · 2021407 okunma

·

1.104 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Vox Nihili