Hz. Ali (r.a) Efendimizin Münâcâtı
Allah’ım! Her şeyi kuşatan Rahmetin (hakkı) için, kendisiyle her şeye hâkim olduğun, her şeyin kendisine boyun eğdiği ve her şeyin önünde diz çöktüğü Kuvvetin (hakkı) için, kendisiyle her şeye galip ve üstün olduğun Ceberût’un (hakkı) için, karşısında hiçbir şeyin duramadığı İzzet’in (hakkı) için, her şeyi kuşatan Azamet’in (hakkı) için, her şeyin üstündeki Saltanat’ın (hakkı) için, her şey yok olduktan sonra bakî kalan Vech’in (hakkı) için, her şeyi kaplamış İsimler’in (hakkı) için, her şeyi kuşatan İlm’in (hakkı) için, Sen’den diliyor ve dileniyoruz, Ey Nûr, ey Kuddûs, ey ilklerin ilki, ey Sonların Sonu!
Allah’ım, (İsmet) perdelerini yırtan günahlarımızı bağışla! Allah’ım acı ve musibetlerin gelmesine sebep olan günahlarımızı bağışla!
Allah’ım nimetleri başkalaştıran günahlarımızı bağışla!
Allah’ım duaları hapseden günahlarımızı bağışla! Allah’ım, belâların inmesine sebep olan günahlarımızı bağışla! İşlediğimiz her günahı ve yaptığımız her hatayı bağışla!
Allah’ım! Zikrinle Sana yaklaştır, Seninle Sen’den şefaat dileriz. Bitmez tükenmez cömertliğin (hakkı) için, Sen’den bizi Kendine yaklaştırmanı, şükrüne bizi muvaffak kılmanı ve bize zikrini ilham etmeni diliyor ve dileniyoruz.
Allah’ım! (Karşında) huzû, zillet ve huşu içindeki birinin dilemesiyle Sen’den bize müsamaha göstermeni, bize merhamet etmeni, bize verdiğine rıza ve kanâata ve her halimizde tevazuya bizi muvaffak kılmanı diliyoruz.
Allah’ım Mahrumiyeti şiddetlenen zorluklar karşısında hacetini Sana arz eden yanındakine rağbeti arttıkça artan birinin dilemesiyle Sen’den diliyor ve dileniyoruz.
Allah’ım! Saltanatın yücedir, makamın uludur, mekânın gizlidir, emrin ortadadır, hâkimiyetin her şeyin üstündedir, kudretin her şeyde carîdir ve hükmünü icrandan kaçmak mümkün değildir.
Allah’ım Günahlarımızı affedecek, kabahatlerimizi örtecek ve amelimizden çirkin olanları güzele tebdîl edecek Sen’den başkasını bulamıyorum. Sen’den başka ilah yoktur. Sen (her türlü noksandan ve Sana yakışmayan her türlü yanlış atıftan) münezzehsin ve bütün hamd Sana’dır. Biz nefsimize zulmettik, cehaletimizle bir cürette bulunduk ve geçmişte bizi anmana ve bize olan nimetine itimat ettik.
Allah’ım, Mevlâmız Bizim! Ne çirkinlikler işledikse Sen hepsini örttün; üzerimize ne belâları çektikse, Sen hepsini geri aldın, düşmemize her ramak kaldığı anda bizi tuttun, korudun; ne kötülükleri bizden savdın; hiçbir övgüye ve güzelliğe lâyık olmadığımız halde Sen onları bize verdikçe verdin.
Allah’ım giriftar olduğumuz belâlar çok büyüktür; hallerimizdeki kötülük hiçbir sınır tanımıyor; amellerimiz pek yetersizdir; zincirlerimiz bizi yere mıhlamakta, tûl-i emellerimiz faydalı her şeyden bizi alıkoymakta; dünya aldatıcı cazibesiyle, nefsimiz de cinayetleriyle bizi baştan çıkarmaktadır. Efendim! Sen’den diliyor ve dileniyoruz: Amellerimizin, işlerimizin kötülüğü duamızın Sana ulaşmasına mâni olmasın: gizli hallerimizden haberdar oluşun perdemizi yırtmasın! Kötü hallerimizden, günahlarımızdan, aşırılıklara devamımızdan, cehaletimizden, şehvetimizin çokluğu ve gafletimizin büyüklüğünden dolayı bize ceza ile muamelede bulunma!
Allah’ım İzzetin (hakkı) için, her halimizde bize karşı Rauf ol, bütün işlerimizde Atûf ol!
İlâhî Ya Rabbi! Sen’den başka kimimiz var ki, ondan sıkıntlarımızı gidermesini ve işlerimize nezaret etmesini isteyelim!?.. İlâhî kusurlarımızdan ve nefsimize karşı aşırılıklarımızdan sonra Sana özür dileyerek, pişman olarak, kırık kalple, istiğfar ve inâbe ile ve günahlarımızı itirafla geldik. Senin özrümüzü kabulünün ve bizi rahmetinin olanca genişliğine alıp kabul etmenin dışında kaçacak ve yönelecek bir yerimiz yok!
Allah’ım! Özrümüzü kabul et, perişaniyetimize merhamet et ve bizi bağlarımızdan kurtar!
Rabbim! ...Âmin inşallah...
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.