Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Şiir Bir Alınyazısıdır.''
Zahrad, bir yanıyla Süreya gibi, - ki Süreya aşk şiirleriyle enformasyondan yoksun, kırpık ya da sansürlü "şiirleriyle" sosyal medya sayesinde az çok biliniyor ve bu durum, irrite bir hâl olsa gerek, sıkı bir şairin naif ruhu için - hatta ondan on tabaka kötü bir şanssızlıkla kimliği apaçık ortada olan Zahrad, zinhar okul kitaplarına giremeyecek, giremeyecek olması bir yana, okulların hudutları içinde, nadir ve aydınlık pek az zihinde mündemiç ; Binaenaleyh resmi tarih çerçevesinde düşünürsek, bir Ermeni olarak Zahrad için ( Zareh Yaldızcıyan ) asla ve asla, ''anti-politik'' o güzelim şiirleriyle dahi, maalesef genç dimağları zehirlenen yeni nesil tarafından tanınamayacak bir şiir cevheri olarak... Temiz, enformatik bir künye için, gelin Zahrad'ın günümüz yayıncısının hazırladığı, kısa bir biyografisini buraya ekleyelim: ''Asıl adı Zareh Yaldızcıyan’dır. 10 Mayıs 1924’te İstanbul Nişantaşı’nda doğdu. Üç yaşındayken babasını kaybetti. 1942’de Pangaltı Mıkhitaryan Ermeni Lisesi’nden mezun oldu. Üç yıl devam ettiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bıraktı. Ticaretle uğraşmaya başladı. İlk şiiri 1943’te Jamanak gazetesinde yayımlandı. İlk kitabı Medz Kağak (Büyük Şehir) 1960’da yayımlandı. Ermenice şiire yeni bir soluk getiren şair olarak tanındı ve büyük takdir gördü. Sonraki şiir kitapları: Kunavor Sahmanner (Renkli Sınırlar, 1968), Pari Yergink (İyi Gökyüzü, 1971), Gananç Hoğ (Yeşil Toprak, 1976), Meg Karov Yergu Karun (Bir Taşla İki Bahar, 1989), Mağ mı Çur (Bir Elek Su, 1995), Dzayrı Dzayrin (Ucu Ucuna, 2001), Çurı Baden Ver (Su Duvardan Yukarı, 2004). Şiirleri 22 dile çevrildi. Karikatürist Ohan (Ohannes Şaşkal) şiirlerinin bir kısmını Türkçe’ye kazandırdı: Yağ Damlası (İyi Şeyler Yayıncılık, 1993, 2000), Yapracığı Gören Balık (Belge Yayınları, 2002), Işığını Söndürme Sakın (Adam Yayıncılık, 2004). 21 Şubat 2007’de hayatını kaybetti, Şişli Ermeni Mezarlığı aydınlar bölümüne gömüldü.'' Yukarıdaki küçümen künyenin ardından, Zahrad'ın ( Zareh Yaldızcıyan ) şiir poetikasına ilişkin dünyasını; bir eski İstanbul beyefendisi minvalinde değerlendirebiliriz sanıyorum: Şiirlerini kendi dilinde yazan Zahrad, ilk şiirini (1943) yılında dolaşıma sokar, o dönemin şiir ortamından bir nebze etkilense de, kendi hayal gücüyle efsunladığı şiir poetikasını; çocuksu, ironik, bulmacavari, matematiksel ve sürreal metaforlar, basit ama anlamı büyük felsefi çıkarımlı bir gizli humuor üzerine kurar. O dönemin Garip Akımı ortamından da payına düşeni pekala alıverir. İlk şiiri ( 1943 ) dolaşıma sokmasından yaklaşık yirmi yıl sonra, Büyük Şehir adlı kitabını yayımlatır. 60'lı yıllar Zahrad için ilhamın ve üretkenliğin nirvarnasıdır. Sırasıyla: Renkli Sınırlar, İyi Gökyüzü, Yeşil Toprak, Bir Taşla İki Bahar, Bir Elek Su, Ucu Ucuna, Su Duvardan Yukarı, Kabak Tadı adlı kitaplarını şiir dünyasına birer anti-tez gibi neşreder. * Çok daha sonra, ''Ferah Tut Yüreğini'' adlı şu an incelemesini yaptığınız bu kitap ise, Aras Yayınları'nın, Ohannes Şaşkal tarafından, bir çeşit, ahde vefa kıvamında, Zahrad'ın Ermenice yayımlanmış ama dilimizde henüz yayımlanmamış şiirlerden kotarılan bir seçkiyi bize sunuyor. Kitapta, şairin, Büyük Şehir, Renkli Kitaplar, İyi Gökyüzü, Yeşil Toprak, Bir Taşla İki Bahar, Bir Elek Su, Ucu Ucuna, Su Duvardan Yukarı, Kabak Tadı adlı eserlerinden örnekler var. Şiirin, başlı başına "politikadan uzak" bir politik ihtiva, bir nevi yaşam sevinci dinamiği içerdiğini çözümlemiş bir şair olarak Zahrad, şiirlerini kendi dilinde, Ermenice olarak yazmasının yanında, kendi ırkiyetine ilişkin tarihsel meseleleri şiirine aksettirmemiş fakat, ''Sanat, sanat içindir'' mottosunun o kirli ve sıradan yanılgısına da kendini katiyen kaptırmamış bir şairdir. Tez elden cümbürce tanışmanız dileğiyle yazıyı burada bitirip, yaklaşan geleneksel ve gereksiz ''Kurban'' ritüeli için, Zahrad'dan bir şiirle kapatalım madem diyorum, hemen altta: * ''Dört koyundular İlkini kestiler önce İkincisini haklarken tam Kaçmayı denedi üçüncüsü On metre gitti gitmedi Enselediler Ben o üçüncüsünün etinden yedim Yaşam tadı vardı'' * Zahrad / Kurban
Ferah Tut Yüreğini
Ferah Tut YüreğiniZahrad · Aras Yayıncılık · 201553 okunma
·
240 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.