Asya’nın Kalbi Afganistan’da ki gibi, Kadınların haklardan yoksun olduğu ülkelerdeki bacha posh benzerlikleri ne Batılı ne Doğulu,ne İslami ne de islam karşıtıdır.Öyle ki;aynı coğrafyada Zerdüşt isimli bir adamın yaşadığına inanılıyor.Zerdüşt;su,ateş,toprak ve rüzgarın kutsal elementler sayıldığı ve evrenin sürekli iyi ile kötü arasında bir mücadeleye sahne olduğu bir inancın kurucusuydu.Zerdüştükte insanların seçme gücü vardır ve bu nedenle “iyi sözler,iyi düşünceler,iyi ameller”yoluyla iyilikten ya da kötülükten yana olurlar.Zerdüşt herkesin kendi eylemlerinin sorumluluğunu alması ve toplumun kurallarına gözü kapalı riayet etmemesi gerektiğini vaaz etmiştir.Görüyoruz ki Afgan toplumunda hiçkimsenin kendisine dahi itiraf edemediği bu ortak sır,bu müşterek suç,suç değildi,bu erkek kadınlar erkek olduklarına inarak cinsiyetlerini yönlendiriyorlardı,öyle düşünüyorlardı ve öyle oluyordu.Dışarıda mücadele eden iyi ve kötüye göre şekilleniyordu iç dünyalarındaki iyi ve kötü ayırımı,ancak erkek olurlarsa bu taraflardan birine özgürce tutunabilecek ya da mücadele edebileceklerdi,dolayısıyla hiçbir aile bi bacha posh sahibi olduğu için dinine aykırı davranmış olmuyordu.Dr.Fareiba’nın dediği gibi bu onların toplumuydu kültürüydü.Onlar bu toplumu böyle kabullenmişti.Çünkü onlar için erkek olmak demek,özgür olmak demekti.Hikayeleri anlatılan bu farklı kız çocukları ve kadınlar belki farklı bir toplumda yaşıyor olsalardı,farklı tanımlayacaklardı erkek olmayı. Dolayısıyla bu durum bir insani olgudur,tarih boyunca dinleri ayrı olan farklı diller konuşulan birbirinden çok farklı yerlerde var olmuştur,başka bir kişi ya da başka bir şey gibi davranmak,baskı gören ve özgürlük mücadelesi veren birçok kadının ve erkeğin hikayesidir. Heteroseksüelmiş gibi davranmak zorunda kalan bir Amerikan eşcinsel deniz piyadesinin hikayesidir.Nazi Almanyası’nda kendisine protestan süsü veren yahudi bir ailenin hikâyesidir.Apertheid esnasında ten rengini açmaya çalışan siyahi Güney Afrika’nın hikayesidir.Kabul gören ve onaylanan grubun bir üyesi kılığına girmek aynı zamanda olanaksız derecede ırkçı ,cinsiyet ayrımcısı ya da başka türlü ayrımcı bir toplumda yıkıcı bir içeri sızma eylemi ve bir imtiyazdır. Aslında her insan bir yalana tutunur hayatta dersek,Afganistan tarihinde tutunabilecek uzun süreli ne bir devlet ne de bir olgu olmuştu halkı için ,yeraltı zenginlikleriyle yerinde ağırlaşmış bu haki ve toprak renkli ülke her seferinde ellerinde kadın hakları maşalarını özgürlük meşalesi diye yutturmuş ülkelerin istilaları ve işgallerine maruz kalmış ve güven içinde olamamışlardı,dolayısıyla tutunacakları tek şey vardı,o da İTİBAR’dı,ve bir erkek itibar demekti,geçimlerini sağlayacak ekonomik güç demekti,bi çok şey demekti.O erkek içinde sırasıyla üç önemli şey vardı ve ancak onun için savaş kaçınılmaz olabilirdi,Kadınlar,Altın ve Toprak. Tıpkı tarihte ve şimdi çoğu ülkelerde ve uluslarda en önemlisi de İnsan da hep var olduğu gibi.

Kabil’in Gizli KızlarıJenny Nordberg · Yapı Kredi Yayınları · 201675 okunma

·

122 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hazan Orhan