Gönderi

Edebifikir sitesi ve Sulhi Ceylan 'in yazisi
Sulhi Ceylan
Sulhi Ceylan
Soyut Düşünme  Düşünme, insanın ana vasfı. İnsanın hayatta kalmasını ve çevresine uyum sağlamasını sağlayan akıl; görünenlerin yanında görünmeyenleri de merak eder. Mesela metafiziğe ilgi duyar. Eşyanın ve varlığın hakikatine dair sorular sorar. Fakat bu soruların nesnesi olmadığı için ister istemez simgesel düşünmeyi öğrenir. Kendini ve diğer insanları düşündüğünde “insanlık” kavramına varır ve insan olmaklığı tek tek bireylerden bağımsız olarak düşünmeye başlar. Soyutlama, nesneleri özelliklerinden soyma sonucu ulaşılan tümel/genel kavramdır. Tikelden tümele doğru gidiştir. İnsan duyular yoluyla nesnelerden elde ettiği bilgileri, zaman ve mekândan bağımsız olarak düşünmesi neticesinde tümel (genel) bir bilgiye ulaşır ve bu zihin işlemi de soyutlama adını alır. Soyutlama, bir nesnenin duyu yoluyla edinilen bilgisinden kavram devşirmektir. Ama kavrama, nesneye uğramadan da gidilebilir. O halde soyut düşünme simgesel düşünmedir. Somut elle tutulabilirken soyut zihin ile kavranır. Mesela kavram olarak “kitap” doğada yoktur. Doğada bulunanlar onun somut biçimidir: “Mantık Kitabı”, “Hukuk Kitabı” gibi. İnsan kitabı düşünürken bütün kitapları kapsayan üst bir kitabı kasteder. “Hukuk kitabı” ya da “tarih kitabı”nı değil. İşte kitabı sıfatlarından (hukuk, tarih, mantık) soyarak kavrama ulaşma bir soyutlama işlemidir. “Arkadaşlık” da bunun gibidir, kendisini gösteremeyiz, çünkü misdakı/nesnesi yoktur. Sadece arkadaşlarımızı (tekil/birey) gösterebiliriz; Feyyaz, Furkan ve Elif gibi. Soyut düşünme için bağımsızlık şarttır. Bu bağımsızlık ise zaman ve mekân koşullarından kurtulmayı ifade eder. Soyutlama tikelden tümele, parçadan bütüne gitmektir. Somutun mekânı dünya iken soyutun mekânı zihindir. Somuttan soyuta gitmek için öncelikle sözkonusu nesne parçalarına ayrılır ve parçaların kendi içindeki ilişkisi üzerine düşünülür. Böylece parçaların bilgisinden bütüne ve özelliklerine dair bilgiye ulaşırız, buna da kavram deriz. İşte bu kavramlar aracılığı ile soyut düşünme gerçekleştirilir. Soyutlama sayesinde varlıklardan ayrılmayan özellikleri onlardan ayırabiliriz. Nesnelerin renkleri ve boyutları gibi. Ayrıca özü ilgilendirmeyen bilgileri de sarfı nazar ederiz. Mesela insanlığı düşünürken insanların beyaz ya da siyah olmasını göz önüne almayız. Çünkü bunlar asli özellikleri değil sadece sıfattır. O halde soyutlama bir soyma işlemi olup kavrama ulaşmayı sağlar. Somut düşüncede “Nasıl?” sorusu önemliyken, soyut düşüncede “Niçin/Niye?” sorusu kendini gösterir. Somut düşünce nesneye (var olanlara) eğilirken, soyut düşünce ise var olanların özü ile ilgilenir. Soyut düşünce maddenin üstüne çıkmak ve sözkonusu maddenin özünü düşünerek genele varmaktır. Somut düşüncede ise önemli olan ayrıntıdır. Olay ve maddelerin görünen yanlarının özellikleri ile ilgilenilir. Soyut düşüncede niçin oluştuğu sorusunun cevabı arandığı için ayrıntılarla değil olayın meydana gelmesine sebep olan “öz”e odaklanılır. Bu sebeple soyut düşünce fotoğrafın tamamını görmek iken, somut düşünce sadece bir bölümünü görüp hüküm vermektir. Soyut düşünme somut düşünmenin üstünde olup insan zihninin daha ileriye gitmesi, sınırlardan kurtulup kavramlar ile özgürce düşünmesidir. Soyut düşünme, insanın bilme yetisinin geliştiğini gösterir. Devreye kavram ve simgeler girer ki tamamen akli bir eylemdir. Soyut düşünme eğitimle elde edilir. Bu, zihnin eğitimidir. Eğitim sonucunda insan içinde yaşadığı dünyayı, olaylar arasındaki ilişki ve benzerlikleri daha iyi anlar. Bu sebeple mantık ilmi son derece önemlidir. Mantık, doğru düşünmenin grameri, tüm ilimlerin giriş anahtarıdır. Zihnin işleyiş kanunlarını öğretir. Hataya düşmemek için yol ve esasları ortaya koyar. Somut ve soyut ayrımının farkına vardırır ve kavram bilgisine ulaştırır. İnsan, bedeni sebebiyle kendini somut bir varlık olarak görürken ruhu sebebiyle de bunun aksini düşünür. İki zıttın yani somut ve soyutun kendini gösterdiği bir varlık olan insan, hangi yanını geliştirirse bedenine o hükmeder ve sonucuna da katlanmak zorunda kalır. Ama unutmamalı somut demek sınır demektir. Soyutun ise ucu bucağı yoktur. Sulhi Ceylan
·
83 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.