"Eylül karanlığının henüz dağılmadığı bir dönemde ortaya çıkmıştı Ahmet Kaya. Ne bir ses vardı ortalıkta, ne bir ezgi. Çıkan sesler de kesiliveriyordu. Ama insanlar sesler duymak istiyorlardı. O kara kış soğuğunda, 'Seni baharmışsın gibi düşünüyorum' diyordu. İhanet kol gezerken 'dört yanım puşt zulası' diye haykırıyordu. Yıkılmaz görünenler, durup dururken 'An gelir paldır küldür yıkılır bulutlar' diyebiliyordu, Ahmet Kaya. İsyandan söz etmek isteyen yeni yetme emekçiler de sevdiler onu, kendisiyle hesaplaşmaktan kaçınan 12 Eylül solcuları da."