Gönderi

552 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
"Adnan Menderes Manisa'da 12 Ekim 1958 günü yaptığı konuşmada muhalefetin 'Nifak Cephesi'ne karşı 'Vatan Cephesi'nin kurulması için çağrıda bulundu." (syf.413) Merhaba.. İlker Başbuğ'un Güç Odaklarının Mücadelesi adlı 3 kitaplık serisinin ikinci kitabını okudum. Serinin ilk kitabı Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Osmanlı Devleti'nin yıkılışına / Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar olan dönemdeki güç odaklarını inceliyor, birbirleriyle olan çatışmalarını bizlere gösteriyordu. Okuduğum bu kitap ise 1923'teki Cumhuriyet'in kuruluşundan 1961'deki Yassıada Mahkemeleri ve idamlara kadar olan dönemdeki güç odaklarını ve bu odakların birbirleriyle olan mücadelesini okuyoruz. Kitap 4 bölümden oluşuyor; 1) Mustafa Kemal Atatürk dönemi (1923 – 1938) 2) Milli Şef İsmet İnönü dönemi (1938 – 1950) 3) Adnan Menderes dönemi (1950 – 1960) 4) 27 Mayıs İhtilali / darbesi ve sonraki 1 yıl Kitabın ilk bölümü oluşturan Mustafa Kemal Atatürk dönemi kısmında Cumhuriyet'in nasıl kurulduğu, hilâfet ve saltanat kaldırılırken oluşan havayı, hilafet kaldırıldıktan sonra tepki olarak Kazım Karabekir ve Ali Fuat Paşaların askeriyeden istifa edip siyasete atılıp ülke karışık durumdayken orduyu zor durumda bırakmalarını, 2 defa muhalefet partisi kurulma girişimlerini, Şeyh Sait isyanını, İzmir suikastını, Derviş Mehmet ve yanındaki altı yobazın Camiye girip "Ey Müslümanlar! Ne duruyorsunuz, Halife Abdülmecid hududa geldi, sancak-ı şerif çıktı, gelin altında toplanalım, şeriat isteyelim." diyerek halkı kışkırtıp Asteğmen Kubilay'ı ve bir mahalle bekçisini şehit etmelerini, Atatürk ile İsmet İnönü arasındaki sonradan ortaya çıkan sorunları ve ayrı yola sapmalarını ve Atatürk'ün gerçekleştirdiği mucizevi Türk devrimini okuyoruz. Kitabın ikinci bölümünü ise İsmet İnönü dönemi oluşturuyor. Bu bölümde Milli Şef'in 2. dünya savaşı dönemi sürecini başarıyla yönetmesini, savaşın Türkiye'ye yansımasını, savaşa katılıp ülkeyi yok etme eşiğine getirmekle tarafsız kalma arasındaki seçeneklerden ikincisini seçmesini, bu seçimle ülkeyi kurtarsa bile yaşanılan ekonomik sorunlar yüzünden karşılığını iktidardan düşmekle ödemesini, Hitler'li Almanya ve Mussolini'li İtalya'nın savaşı kaybetmesiyle Avrupa'da demokrasi rüzgarlarının esmeyi başlamasını ve Avrupa ile ABD'nin, savaştan sonra Türkiye'nin demokrasiye geçmesini yoksa Soyvet tehdidi karşısında ülkenin yalnız kalacağını söylemesini, CHP içinden Demokrat Parti'nin çıkması ve kurulduktan 3 ay sonra muhalefet partisinin gerçek bir muhalefet partisi olduğunun anlaşılmasını, hileli seçim diyebileceğim 1946 seçimlerini ve 1950'de CHP'nin iktidarı kaybetmesini okuyoruz. Kitabın üçüncü bölümü ise sık sık günümüzle karşılaştırma fırsatını bana verdi ve demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, hak, hukuk ve adalet, seçim güvenliği gibi söylemlerle başa gelen Adnan Menderes'in daha gelir gelmez tam tersi tutum sergileyip, Halkevleri ve Halkodaları'nı CHP'nin güdümünde olan bir oluşum olarak görüp bunları kapatmasını ve CHP genel merkezine el koymasını, DP'nin ülkenin menfaatleri ve Soyvet tehdidinden korunmak için NATO'ya girmemizi ve bunun için Kore'ye asker göndermemizi, 1950'den diğer seçim tarihi olan 1954'e kadar ülkeyi ekonomik olarak inanılmayacak seviyede büyütmesini ama daha sonra ABD yardımları kesince oluşan ekonomik krizi, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Başbakan Adnan Menderes'den geri kalmaz şekilde siyasi ortamı gerginleştirmesini ve hatta bunu Adnan Menderes'den daha fazla yapmasını, 50'li yılların ortasından sonra DP'nin parti içinde "ılımlılar" ve "daha fazla sertliği savunanlar" olarak ikiye ayrılması ve Adnan Menderes'in ikinci tarafı seçerek hayatının hatasını yapmasını, DP'nin muhalefete olan düşmanca tavırların artmasını, askerlerin İnönü'yü Kayseri'ye sokmaması ve İnönü ile CHP'ye, DP'li halkın taşlı sopalarla saldırılmasına DP içinden "bunlar daha iyi günlerin" tarzında yanıt vermesini, ve adım adım yaklaşan 27 Mayıs ihtilalini / darbesini okuyoruz. Kitabın dördüncü bölümünü ise 27 Mayıs İhtilali / darbesi, İhtilali / darbeyi oluşturan kişilerin ilk önce kendi evlatlarını yemesi, İsmet İnönü ve Alparslan Türkeş'in her ne kadar idamları önlemek için Cemal Gürsel'e mektup yazsalarda idamları önleyememesini, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamları oluşturuyor ve bölüm ile kitap Türkiye'nin ve hatta bana göre Dünya'nın en iyi / özgürlükçü anayasası olan 1961 Anayasası ve 1961 seçimleri ile bitiyor. Keyifli okumalarrr.
Türkiye Cumhuriyeti'nde Güç Odaklarının Mücadelesi
Türkiye Cumhuriyeti'nde Güç Odaklarının Mücadelesiİlker Başbuğ · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019100 okunma
··
715 görüntüleme
Neslihan okurunun profil resmi
Tarihi bol bol hissedeceğimiz bir kitap gibi geliyor bana? 🤭 Çok güzel yorumlamışsın, en kısa zamanda okuma listeme ekleyeceğim...🙏🏻📖
Bay C okurunun profil resmi
Teşekkürler, serinin 3 kitabını da öneririm, iyi okumalar şimdiden ☺️📚📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.