#SUSTUMANNE
#DEMETALTINYELEKLİOĞLU
#KIRMIZIKEDİ / 593 sayfa
Merhaba arkadaşlar, Sustum Anne,
Şükûfe Nihal'ı anlatmaktadır (d. 1896, İstanbul - ö. 24 Eylül 1973, İstanbul), Türk şair, öğretmen, eylemci, aktivist.
Bununla birlikte tanınmış edebiyatçılar ve Türkiye tarihi romanı.
Türkiye’nin önemli toplumsal değişmeler geçirdiği bir dönem olan 1919-1960 yılları arasında şiir, öykü ve romanlar yayımlamış bir edebiyatçıdır.
1919’da Darülfünun’un Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nü bitirerek “Türkiye’de Darülfünun’dan mezun ilk kadın” unvanının sahibi olmuştur. Birçok kadın derneğinde aktif görev alan sanatçı;Türkiye’de kadın özgürlüğünün ilk temsilcileri ve savunucularından birisidir.
Kitabı, Şükûfe Hanım'ın ağzından dinliyoruz. Edebiyata bu kadar eser kazandırmış birini tanımadığım için utandım
Günümüz ve kendi geçmişinde gidip gelmekte.
Ülke, Osmanlı'nın bitimi ile Cumhuriyet' in kuruluş yıllarında. Kadınlar mücadele etmekte, bu mücadelenin başında Şükûfe Nihal bulunmakta. Hatta bir parti bile kurmuş ama onay alamamıştır.
Sevdaları, sevdalıları, memleket sevdalıları, Anadolu sevdalıları hepsi anlatılmakta.
Kitapta edebiyata gönül vermiş, hatta edebiyatın mihenk taşı olan birçok isim geçmekte. Kimler mi?
Tevfik Fikret
Samipaşazade Sezai
Cenap Şahabettin
Halid Ziya Uşaklıgil
Halide Edip
Nezihe Muhiddin
Nâzım Hikmet ve Va-nü
Orhan Veli
Sait Faik
Faruk Nafiz Çamlıbel ve ismini yazamadıklarım.
Hepsiyle bir şekilde yolu keşisri Şükûfe 'nin. Nazım Hikmet uğruna şiirler yazdı ama yolları ayrıydı. Biri vatan diğeri başka sevda peşindeydi.
Her ne kadar kadın hakları savunucusu olsa da Şükûfe, babası tarafından on yedi yaşında evlendirildi. Bir çocuğu oldu, evlilik ona göre değildi, çocuğunu ve tahta bavulunu kaptığı gibi terketti kocasını.
Öğretmenlik yaptı, şiirler, romanlar yazdı.
Atatürk ile tanıştı, memleket meselesi üzerine konuştular.
Faruk Nafız ile halasının evinde karşılaştı, nefret etti ondan ama nefret aşka dönüştü. Birbirlerini çok sevdiler, şiirler yazdılar, aşkları üzerine edebiyata eserler bıraktılar, onunla da olmadı, olamadı.
Son zamanlarını bir huzur evinde geçiren Şükûfe 'nin hayatı ibret alınacak cinstendi. Acılar, göz yaşları, hüzünlü vedalar.
Kitap beni çokk etkiledi, sonunda dağıldım. Üç gün önce bitirmeme rağmen bir yorum yazamadım.
Kitabı okumanızı tavsiye ederim, bir de şiir seviyorsanız mutlaka ama mutlaka okuyun. Seviyorum ben biyografi okumayı buna da bayıldım.
Kitapla kalın sevgili dostlar