Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme 2
Taylan Kara'nın, Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme 2 adlı bu kitabını bir arkadaş önermişti. Kitap hakkında biraz konuşmuştuk ve 'senin mutlaka hoşuna gider' demişti. Ben de o şekilde okudum ve dediği gibi de beğendim. Kitabın arka kapak yazısında yer alan bazı cümleler kitabın da okunmasını teşvik ediyor. Peki ne diyor orada: "Artık baskın olan edebiyat insansız ve maddesiz bir edebiyattır. Sokaktan, fabrikadan, okuldan, yaşamdan kovulmuş olan akıl kitaplardan, entelektüel alandan, zihinlerden de kovulmak istenmektedir; bu da edebiyat ve felsefeyle yapılmaktadır." Bunu kimler ve ne amaçla yapıyorlar diye de bir soru da ortaya çıkıyor. Taylan Kara da bunları anlatmaya çalışıyor. Bunu yaparken de görülen, gösterilen ve anlatılanların arka planında neler olduğunu çözümlemeye çalışıyor. Yazar, edebiyat ve felsefe üzerinden bir anlatım ile bazı kavramları sorguluyor. Yayımlanan bazı kitapların okur için mi yoksa egemen sınıfların kendi düşüncelerini yaymak için mi yaptıklarını sorguluyor. Özellikle bazı yazar ve kitaplar üzerinden örnekler verilerek konu derinleştiriliyor. Örneğin, "Doğu'nun Kafka'sı" olarak adlandırılan bir kişiye bu payeyi kim ne amaçla vermiş ya da verilmiş? Kitabın içinde bununla ilgili bol miktarda örnek de yer almaktadır. Bu konu bile başlı başına, derin bir şekilde irdelenmesi, konuşulması gerekiyor. Ayrıca belli kişilerin, televizyon, gazete, dergiler yoluyla sürekli pohpohlanarak ön plana çıkartılmasının sebebi nedir? Gerçekten de bu kişiler çok iyi yazar oldukları için mi yoksa başka şeyler yüzünden mi sürekli ön plana çıkartılıyor? Öne çıkartılan bu kişiler için 'büyük, deha, enternasyonal yazar' gibi kelimelerin kullanılması, pazarlama unsuru olarak mı yoksa telkin için mi yapılmaktadır. Birileri birilerini kutsallaştırıyor. Başka birileri de, 'kült' olarak adlandırılan bu kişiler hakkında en ufak bir şey söylediğinde, 'kült'leştirilen kişilerden değil de kültseverler tarafından cevaplar veriliyor. Bunu kitap içinde okuduğumuz gibi gerçek hayatın içinde de an be an da yaşıyoruz. Örneğin, Taylan Kara, profesör Yıldız Ecevit'in 'Türk Romanında Post Modern Açılımlar' adlı kitabında adı geçen Hasan Ali Toptaş için sarf ettiği 'kafka' nitelendirmesini inceliyor ve irdeliyor. Basından örnekler de veriyor. Ve Prof. Yıldız Ecevit'in bu tanımlamasının arka planına yine Yıldız Ecevit'ten hareketle anlamaya çalışıyor. Hatta H. A. Toptaş'in bile bu tanımlamayı kabul etmediğini ifade ederek Y. Ecevit'in edebiyat dışı benzerliklerden hareket ederek kurmaya çalıştığı benzerliğe itiraz ediyor. İtiraz gerekçesini de kitap içinde örneklerle anlatıyor. Y. Ecevit'in öznel ve keyfi bir benzetme ile yaptığı bu açıklamanın sakat olduğunu anlatıyor. Kitap içinde H. A. Toptaş severlerin hoşuna gitmeyecek cümleler de yer alıyor. Post-modern kavramı ile edebiyat ve felsefenin iğdiş edildiğini anlatıyor. Felsefe kısmına bakıldığında ise şu durum ortaya çıkıyor. Sıradan bir okur, hangi filozofun kitabını okursa okusun ondan etkileneceğini ifade ediyor. Çünkü okurla, filozof arasında asimetrik bir ilişki olduğu için, bazı kitapları 'anlayamaması' okurun ve yazarın beslendiği kaynakların farklılığından ve aynı düzlemde hareket etmediklerinden dolayıdır, diyor. Bu doğrultuda 'ağır kitap' kavramının okur gözünde nasıl yansıdığını 'kral çıplak' teması üzerinden anlatıyor. Bazı 'saçmalamaların' anlaşılamamasını okurun 'kusuru' olarak görülemeyeceğini anlatıyor. Örneğin, X felsefeci ile Y felsefeci farklı şeyler söyleseler de simetrik bir bağ kurabilirler. Lakin, okurun burada kuracağı bağ simetrik değil, asimetrik olduğu için bu da okurun cahilliği ya da kusuru olamayacağını anlatıyor. Edebiyat sektöründe verilen ödüller hakkında da bilgiler veriyor. Bu verilen bazı ödüllerin de istatistiğini çıkartarak kimlerin kimlere (yani elden ele) ödüller verdiğini anlatıyor. Ödül alanlarla ödül verenlerini inceliyor. Kitap içinde, kitap inceleme yazıları nasıl yazılır başlığında çok güzel (!) örnekler de sunuluyor. Okur da bunlara bakarak çok ilginç ve 'entel' yazılar yazabilir. Piyasayı ele geçiren ve bir kısmı tamamen çöp olan ve çöp edebiyat olarak da sınıflandırılan bu kitaplardan uzaklaşmak da biraz okurun elinde. Burada 'sorgulama' ön plana çıkıyor. Örneğin, televizyon kanallarında hep aynı yüzlerin kanal kanal dolaşıp arzı endam etmesi gibi edebiyat dünyasında da hep aynı yayınevleri ve yazarların olması tesadüf mü, iyi oldukları için mi yoksa bu da planın bir parçası mı? Ben de yıllardır gazete kitap eklerini takip ettiğim için, yazarın buradaki fikirlerinin çoğuna katılıyorum. Çünkü bunları takip edenler zaten hemen görebiliyor. Kitap eklerinin amacı gazete gibi ticari olduğu için, kendilerini ön plana çıkartan yazılar karşılığında reklamlar veriliyor. Ben bunu olumsuz yön de görmüyorum, fakat o inceleme yazılarına bakıldığında bazen öyle zorlama cümleler, öyle 'entel' laflar var ki, kitabı almaktan bile vazgeçiyorsunuz. Taylan Kara'dan okuduğum ilk kitap oldu. Bu kitabı gözden kaçırmamın sebebi ise isminden kaynaklı olabilir. Daha ilgi çekici bir isim olabilirdi. Bu kitabı tavsiye ediyorum. İnsanın ufkunu açacak o kadar çok bilgi var ki, okuyan bir an da neye uğradığını şaşırabilir. Çoğu kişinin söyleyemediği cümleleri dilin kemiği yoktur ya da kral çıplaktır minvalinde açık, mert, korkusuz bir şekilde yorumluyor. Sıradan okurun düşürüldüğü kuyudan çıkabilmesi için ona merdiven oluyor. Her basamakta da sıradan okurun zihnini açmaya yönelik çeşitli örnekler anlatıyor. Oraya ya da buraya yaranmak; birileri sevsin paye versin diye bu kitap yazılmamış. Bu kitap tüm okur kitlesine hitap ediyor. Mutlaka okunmalı. Edebiyat dünyasında dönen dolapları (siyasetle karşılaştırması da mevcut) anlatıyor. Okurun sorgulamadan biat etmesine karşı çıkarak her türlü yapının sorgulanmasını ve irdelenmesini istiyor. Okurun gözünün içine sokulan, sürekli ön planda tutulan hep adından bahsedilen ve hatta edebiyat sektöründe olup da artık putlaşan kişileri de afişe ediyor. Yazar doğrudan ve dolaylı yoldan tabuları (siyasi düşünceleri ne olursa olsun) yıkmak için okuru çağırıyor. Okura da 'sen daha güzel şeylere layıksın, birileri senin önüne hep 'çöpleri' çıkartıyor' diyerek okuru uyarıyor. Ezcümle: Bu kitabı 10 - 11 Nisan 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 17 Haziran 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi.
Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme 2. Cilt
Edebiyatla Ahmaklaştırma Felsefeyle Çökertme 2. CiltTaylan Kara · Bulut Yayınları · 202045 okunma
·
481 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.