Başarılı bir tarihi roman: Yeniçeri
Yaşar Metin Aksoy’un Yeniçeri romanı, ‘Bir Kuşatmanın Hikâyesi - Moton 1500” alt başlığıyla Kronik Kitap tarafından piyasaya çıkmış bir roman. Kronik Kitap okurları bilirler ki, tarih kitapları basan bir yayınevidir. Bunun bugüne kadarki tek istisnası, yine tarih içermekle birlikte, tarihî bir roman olan Sipahi idi. Yani Kronik Kitap’ın bastığı tek roman, Sipahi adlı bir romandı ve onun yazarı da yine Yaşar Metin Aksoy’du. İkinci romansa Yeniçeri olmuş ve yine Yaşar Metin Aksoy imzalı…
İlkini birkaç sene önce çıktığında okumuş ve hakikaten çok beğenmiştim; başarılı bir tarihî romandı. Amasya-Tokat çevresindeki bir Sipahi hikayesiydi.
Aslına bakarsanız bu sefer Yaşar Metin Aksoy, kameralarını sipahilerden yeniçerilere çevirmiş… Bir yeniçeri romanı yazmış. Kısa bir önsözde, niçin böyle bir şeyi yaptığını ve hangi yöntemi uygulayıp, nelerden, kimlerden destek aldığını belirtmiş.
Yaşar Metin Aksoy için şunları da mutlaka söylemek lazım. Kendisi bir doktor, yani tıp ilmini gayet iyi biliyor. Bunun dışında okçuluk konusuna da son derece ilgili bir kişi. Okçuluk konusunda eserler yazmış, Türk okçuluğunun gelişmesi yönünde pek çok adım atmış önemli bir kişi. Yani kişiliğinden neşet eden doktorluk ve okçuluk kabiliyeti, bir de tarihe olan merakı ile iyi bir okur ve de kalemi güçlü bir romancı olması ile birleşince ortaya bu roman çıkmış.
Yeniçeri’de alt başlıkta belirtildiği gibi 1500 yılında Mora Yarımadası'ndaki Moton kuşatması merkeze alınarak anlatılan bir roman var. İkinci Bayezid dönemine denk gelen bu romanın elbette kendince kahramanları da var. Bunların bazıları bazıları tarih şahsiyetler iken bazılarıysa roman kurmacası içerisinde kendisine yer edinmiş muhayyel kişiler. Örneğin Sultan'ın baş cerrahı İbrahim Efendi, Yeniçeri Hasan, Sultan İkinci Bayezit, Kırımlı Sipahi Bey'i Şahinbey, Rum balıkçı Manolis, papaz Nektarios, Moralıların Çamala dedikleri Kemal Reis, Muhittin Reis, Alexsi, İvan, Yeniçeri Ali ve Saka Ayaz gibi isimler romanın önemli kahramanları…
Romanda aslında bir ok yaralanması üzerine tedavisinin yapılabileceği ile ilgili ortaya bilgi koymuş olma ihtimali olan bir kitabın araştırılması da var. Yaşar Metin Aksoy sıkı bir tarihi araştırma, hatta danışma içerisinde bu romanı oluşturmuş. İki yıllık titiz bir çalışmanın sonunda ortaya çıkmış olan romanın dilinin ve kurgusunun oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Farklı karakterleri konuşturarak romanı ilerletiyor. Bu anlamda dönemin hem sosyal yapısı hem de savaşlar durumundaki gelişmelerini rahatlıkla görebiliyoruz. Sadece Mora değil, Balkanlarla ilgili de fikir sahibi olabiliyoruz. İyi bir dili olduğunu söyleyebilirim. Bölümlendirilmiş bir roman ve kesinlikle okuru sıkmayan, olağan şekliyle ilerleyebilecek akıcılıkta bir roman olduğunu da mutlaka belirtmem gerekiyor.
Eğer iyi bir tarihî roman okumak isterseniz, bir film tadında ve üstelik hamasetten ziyade karşı tarafı dinleyen, anlamaya çalışan bir roman… O halde Yeniçeri sizin için ideal bir eser olabilir. Tıpkı Sipahi’yi beğendiğim ve tavsiye ettiğim gibi Yeniçeri’yi de rahatlıkla tavsiye edebilirim.
