Gönderi

Elvin
- Elvin adı. - Kim? - Elvin olacak adı. Çok güzel bir bebekti. Büyük konuşmak istemedim ama kız olduğunu biliyordum. Annesine söylememiştim - Kimin çocuğu? - Daha doğmadı. Kardeşimin çocuğu. - Neden Elvin? - Öyle. İki gün çocuk ismi baktım. Yüzlerce isim. Elvin diye seslenirken buldum kendimi. Annesine söyledim. Sıcak demekmiş. Çiçek de. Güzel dedi annesi. - Ee, sonra ? - Uykum yok. Elvin hikayesi geldi aklıma. Anlatayım dedim. - İlginç değil mi? - İlginç olan ne? - Doğum meselesi. - Bilmem, hiç doğurmadım. Üzerine de düşünmedim açıkçası. Şimdi düşününce, koca dünya taştı insanla. Çok da ilginç bir olay olmasa gerek… - Bir olayın ya da durumun ilginçliği azlık çoklukla mı ilgili yani? - Öyle çoğu zaman. Ama bazen de olduranın kudretiyle alakalı. Olduran becerikliyse olay ilginç olmaz değil de dikkat çekici değildir belki de. Bu da sığ düşünmemizle alakalı bir şey tabi. - Neden bu saatlerde böyle konuşur durursun? - Nasıl yani? - Ya işte gündüzleri başka gece başka biri gibi konuşuyorsun. Durum hikayeciliğinin gece ile ilgisi ne yani? - Sait Faik dolaşa dolaşa, biz uykusuz kala kala işte herhalde. Bu soruyu düşüneyim. Hikayesini konuşuruz - Al işte. - Tamam yahu, anlatmam sana. Rahatsız olduğunu bilmiyordum. - Sanırım rahatsız olmadım. Ama duygumun ne olduğunu bilmiyorum. Duyguma isim vereyim. Onun hikayesini de ben anlatayım. - Duyguya isim vermek ha. Merak içinde bekliyorum. - Ne görelim rüyamızda? - Elvin’ i!
··
188 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.