Gönderi

Tüzukat'ta denilmektedir ki;
1. Allahü teâlânın dinini ve hazret-i Muham med'in şeriatini dünyaya yaymayı esas edindim. Her zaman her yerde İslâmiyeti tuttum. 2. Etrafımda olan adamları 12'ye ayırdım. Ge rek ülkeler fethi ve gerekse fethettiğim ülkeleri idárede bunların bâzısı bana kolları, bazıları meşveretleriyle yardım ettiler. Bunların ikbálinin artması için istihdam ettim. Bunlar sarayımın süsüydüler. 3. Düşman ordularını mağlup ve eyaletler feth etmekte âlimler ve emirlerle istişare ettim. Hükümet idaresinde yumuşaklık, insaniyet ve sabırla hareket ettim. Hiç meşgul olmuyor gibi görünürken her şeyi basiretim altında bulundurdum. 4. Hükümet idaresinde kanunlara riayet ve intizam o dereceydi ki vezirler, emirler, askerler ve halk bir üst sınıfa çıkmak için can atar halde değildi. Her biri bulunduğu sınıftan memnun olarak vazifesini yapardı. 5. Zabit ve askerlerime cesaret vermek için altın ve cevâhir sarfından çekinmedim. Onları soframa oturttum. Böyle kıymetli bazûların ve cengaver lerimin yardımıyla yirmi yedi imparatorluğun hükümdarı oldum. 6. Adalet ve tarafsızlıkla Allah kullarının hep iyiliğini istedim ve onlarin teveccühünü kazandım. 7. Seyyidlere, ulemaya, fukahaya ve târihçilere mümtaz muamele ettim. İyi ve cesur adamlar (Çünkü Allah böylelerini sever) benim dostlarımdı. Ulemayla sıkı münâsebette bulundum. Bunlarla istişare ettim. Bunların hayır duâları bana zafer ler temin etti. Derviş ve fakihleri himaye ettim. Bunlara zerre kadar fenalık etmemeye uğraştım ve hiçbir taleplerini reddetmedim. Başkası aley hinde söyleyenleri sarayımdan kovdum. Bunların sözlerine ve iftiralarına hiç ehemmiyet vermedim. 8. Her teşebbüsümü başarmakta sebatkâr idim. Bir projeyi bir kere kabul ettim mi artık bütün zihnim onunla meşgul olurdu. Onu muvaffaki yetle başarmadıkça aslå terk etmedim. Hiçbir vakit hâlim (davranışlarım), kâlime (söylediğim sözlere) aykırı olmadı. 9. Halkın haline vâkıf idim. Büyüklere kardeşim, küçüklere çocuklarım gibi muamele ettim. Her eyâlet ve her şehrin ahalisinin durumuna ve seciyesine göre âdetler edindim. 10. Bir kabîle veya bir Arap, bir Acem göçebesi bayrağım altına girmeği dileyince beylerini şerefle, diğer adamlarını mevkilerine göre îtibârla kabul ettim. İyilere iyilikle muâmele ettim ve kötülere fenalıklarını iade eyledim. 11. Oğul, torun, dost, müttefik benimle bağlantısı olan herkes iyiliğimden nasibdâr oldu. İkbal ve saadetimin parlaklığı ve yüksekliği hiç kimseyi unutmaya sebep olmadı. - Tüzükat-ı Timur -
·
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.