Gönderi

80 syf.
·
Not rated
anton Çehov'un rusya'nın yüzyıl başındaki, 1917 devriminin de habercisi olacak degisimini, aristokrasinin nasıl zemin kaybedip yeni bir sınıfın türediğini anlattığı oyunu. beni en çok etkileyen yönü köle feers'in özgürlüğüne kavuşmasına (1867'de kaldırmıştı yanlış hatırlamıyorsam çar köleliği) rağmen nasıl bundan vazgeçmek istememesi, eski günleri özlemle yad etmesi olmuştu rusyada aristokrasinin çöküşü ile burjuvazinin yükselişi üzerine kurulu, azad edilen köle ve serflerin bazılarının ihya oluşu, bazılarının boşluğa düşüşünü anlatan, yeni kriterlere adapte olmaya çabalayan insanların öyküsüdür bu oyun. sistemlerin gelip giderken, hayatlar üzerinde neler yapabildiğini anlatır resmedildiği kadarıyla 'çarlık rusyasının son döneminde aristokrasi iyiden iyiye saçmalamaktadır' savını doğrulayan tiyatro eseri. oturduğu çiftliğin de içinde bulunduğu bahçenin sahibesi lubov andreyevna, adeta bir akvaryum balığı gibidir. üretmeden tüketince bütün kaynaklar bitmekte, hazıra dağ dayanmamaktadır. ancak elde avuçta kalan son para da alakasız yerlere saçılarak çarçur edilmektedir, halbuki aristokrasinin içmeye ayranı yoktur. ticarete atılarak zenginleşen köylü-tüccar lopahin, toplumdaki yeni yapılanışın da bir göstergesidir. bahçenin el değiştirmesi belki bir zafer olarak algılanıyor. ancak aristokrat ailenin çatısını kaybettikten sonra yaşadığı ferahlık hissi de kayda geçmelidir. ne de olsa artık kaybedilecek bir şey kalmamıştır. bununla birlikte eserdeki okumuş karakter trofimov'un aydın eleştirisi yaptığı bölüm mühimdir, bir dönem sansür edilmiştir: "insanlık sahip olduğu güçleri yetkinleştirerek ileriye doğru gidiyor. rusya'mızda şimdilik çok az kişi çalışıyor. benim tanıdığım aydınların büyük çoğunluğu hiçbir şey araştırmaz, hiçbir şey yapmaz ve şimdilik emek harcamaya yetenekli değiller. kendilerini aydın diye adlandırırlar ya, hizmetçi kadını, "sen" diye çağırır, köylülere hayvana davranır gibi davranırlar. ciddi hiçbir şey okumazlar, hemen hemen hiçbir şey yazmazlar, bilimin sadece sözünü ederler, sanattan pek az anlarlar. hepsi ciddidir, hepsinin yüzünden düşen bin parçadır, ciddiyet konusunda hiçbiri burnundan kıl aldırmaz, durmaksızın felsefe yaparlar...ama tüm bu aydınların gözü önünde işçiler çok kötü beslenmekte, yastıksız uyumakta, tek göz odada otuz- kırk kişi barınmaktadır. nereye baksak karanlık, rutubet, ahlak düşkünlüğü..ve çok açık bir şey ki bizde tüm iyi konuşmalar, sadece ve sadece başkalarını ve kendimizi kandırmak içindir. gösterin bana, üstünde o kadar çok ve sık çene çaldığımız çocuk yuvalarımız hani nerede? nerede okuma salonlarımız? sadece romanlarda rastlıyoruz bunlara. gerçek yaşamda kırıntıları bile yok. var olan sadece pislik, bayağılık, asyalılık...asık suratlardan korkarım ben.,sevmem onları, ciddi konuşmalardan korkarım. en iyisi susalım!" sonuçta bunca yıllık şöhretine itibar edip okuduğum tiyatro eseri. gerçek bir komedi mi yoksa dram mıdır anlayamadım..sanıyorum ikisi de.. trajikomik bir hikayedir diyebiliriz
Vişne Bahçesi
Vişne BahçesiAnton Çehov · Yaba Yayınları · 201816k okunma
·
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.