Gönderi

157 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Yaşadığı hayattan bağımsız, kendini yaşadıklarına, alıştığı çevreye kapatmış hayatından bağımız bir yazar düşünebilir miyiz? Yazarları robotlaştırıp, makineleşme ye örnek gösterebilir miyiz? Yoksa, her yazarın satırında kendi hayatından kültüründen bilgiler çıkabilir miyiz? İnsan, yalnızca yaşadığı kültür yazılarını mı birleştirebilir? Yoksa farklı bir kültürde yaşarken bambaşka bir kültüre vakıf olup kalemini o topraklara çevirebilir mi? İnsan, nisyandan gelen ve unutan unutmaya muktedir varlık. Kimi yapılan türlü iskenceler ile ailesini, özünü, benliğini, kimliğini unutan unutmuş olan varlık. Bir kısmının hatırlaması bile bir anlam ifade etmeyen, diğer kalan kısm için hatırlamanın imkansızlığı... Aı Ural'ın kitaplarını dilini ve alt metinler de verdiği mesajlara az buçuk her kesimden her okuyucu hakim. Raf Ömrün de de bir çok seçme eserden kültür, seçiciliginden, yazım sürecinden, yazarken etkilenen yazarlardan, benliği etkileyen içsel dünyadan bahsetmiş. Satır aralarında ki alt metinler muazzam derecede güçlü. Seçkin eserlerdeki örnekleri ise takdire şayan. "Kitaplardan başka bir yerde nefes alıp veremedigimiz zamanlar vardir, pencerelerin de bizi açamadığı. Gökle yer arasındaki mesafe o kadar daralmıştır ki çok geçmeden yaşadığımız dünyaya ait olmadığımız duygusu his olmaktan çıkıp yeryüzünün bütün koridorlarını çınlatan bir çığlığa dönüşür. "Ben buraya ait degilim!" Dünyanın görünmez parmaklıklarla çevrildiğini fark ettigimiz, dudaklarımızın aczini kabul edip kelimelerinden vazgeçtigi anlar... İşte o büyük suskunlukta kütüphanemize doğru yürüyüşümüz bir mabede yürüyüşümüze benzer şafak sökmeden. Ağırlık gitgide artmakta, yükümüzü hangi kitabın sırtına indireceğimize bir an önce karar vermemiz gerekmektedir. İsimlerini sırtlarına yazmaları boşuna değildir kitapların."
Raf Ömrü
Raf ÖmrüA. Ali Ural · Şule Yayınları · 2022838 okunma
·
271 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.