Özellikle son dönemlerde dizilerin de etkisiyle birden popüler olan Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarını ben de merak ediyordum ve önyargıyla da olsa okumak istiyordum, ancak bu kitap beni şaşırttı. Okurken beklediğimden daha çok keyif aldım ve ders çıkardım. Dizidekinden farklı olan yerleri öğrenmek ve Gülseren hanımın kendi bakış açısına, iç konuşmalarına ve düşüncelerine şahit olmak güzeldi. Kendisini de objektif bir şekilde beğenilme kaygısı taşımadan anlatmış. Bir psikiyatrist olarak hastalarıyla beraber ağladığını, hüzünlendiğini, yeri gelince onlara kızıp azarladığını, bazen hastalarını anlamakta zorlandığını hatta karşılıklı sigara içmelerini bile yazmış. Bu açıdan dürüst olduğunu düşündüğüm için kendisini takdir ettim.
Kitap herhangi bir edebi eser kaygısıyla kaleme alınmasa bile dili gayet akıcı, üslubu duru. Kitabı beğendim ve diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Son olarak da keşke hikayeler dizilere daha gerçekçi uyarlansa, İnsanlar da dizisi var diye kitapları okumamazlık yapmasa.