Gönderi
412 syf.
·
Not rated
Müellifimiz, tam adıyla Muhyiddîn Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî el-Hâtimî et-Tâî olan Muhyiddin İbnü'l-Arabî (1165 - 1240) Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir.
Kısaca el-Fütûḥât olarak da anılan eserin tam adı el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye fî maʿrifeti’l-esrâri’l-mâlikiyye ve’l-mülkiyye’dir. Eser 1201-1231 yılları arasında tamamlanmış olup, müellifinin "sifr" adını verdiği 37 kitaptan oluşmaktadır.
Eser kendisinin açıkça belirtti üzere Mekke'yi ziyaretinde kendisine gelen ilhamlar doğrultusunda hazırlanmıştır.
On birinci cilt yazarın sifir/sifr adını verdiği yirmi birinci ve yirmi ikinci kitapları kapsamaktadır.
Musevi ve Muhammedi menzillerinden ele aldığı konulara devam edilmektedir.
Her varlığın bir miraç yolunun olduğu, aşağıdaki tartışmaların "mele-i âlâ" dan başladığını, her varlıkta Allah'ın özel bir yönünün olduğu, dört unsur olan sıcak-soğuk ve yaş-kuruluk neticesinde doğada zıtlıkların olduğunu, bunların ise aslında Yüce Yaratıcının isimlerinin bazılarının zıtlıkları sonucunda oluştuğu meseleleri göze çarpan bazı konular.
İbn-i Arabi sufi akımlardan Melamiliğe, şeyhlerinden de Ebu Yezid el- Bestami'ye (Beyazıd-ı Ekber diye anar çoğu yerde) ayrı bir değer vermektedir. Bu ciltte Melamiliği Hazreti Muhammed (sav) ile Hz Ebubekir'in makamı olarak tanıtmaktadır.. (33. sayfa)
Eser müellifinin kozmolojik yorumlarının yoğunlaştığı bölümleri içermektedir. Alemin sürekliliğine dikkat çekmesi, zıtlıkların birliği, zahir ve batın ilişkisi gibi ufuk açıcı bir tespitlerine bu ciltte de devam etmektedir. Tez-anti tez ya da "kıvrımların açılması" (Gilles Deleuze) kavramlaştırmalarını çağrıştıran tespitler…
·
102 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.