Öyküleri okurken acaba nereye bağlayacak beklentisi ile hızlıca okumam, kitaba başlarken yaptığım en büyük hatadır. Aslında bu tarz öykülerin sonunun tamamen okuyucuya bırakıldığını, onun hayal gücü ile harmanlanıp şekilleneceğini sonradan anlamış oldum.
Çehov öykülerindeki ana unsur gözlemdir. Olaylara sanki bir pencereden bakıyormuşuz gibi tanık oluruz. Konularında ise günlük, sıradan hayatı ele almıştır.
Öykülerdeki olaylar yıllar önce yazılmış olmasına rağmen günümüz ile kolaylıkla örtüşmektedir. Bu, Çehov öykülerinin evrensel oluşunun kanıtıdır.
Bu kitap sayesinde durum hikâyelerinin temsilcisi olan Anton Çehov ile tanışmış oldum. Kendisi. gerçekten uzak olduğum durum(kesit) hikâyeciliğini sevmeme neden oldu.