Sinema ve etik üzerine tartışmalar diye okudum. "Estetiğin Politikası: Felaketi Anlamak Mümkün Mü?" bölümünde Nazi zulmünün sinemada başta nasıl yer aldığı ile sinemanın politik potansiyeli üzerine arşiv görüntüleri ve kurmacanın yarattığı etkiyi tartışıyor.
Acıyı anlatmak mümkün müdür? Peki gerçeğin "temsil düzeyinde tüketilebilecek bir şey olmadığı gerçeği"...
"Sinemanın gösterilemeyecek olanı, insanlık tarihinin en derin acılarını, gösterebileceğine dair inancı" etik dışı mıdır?
Atatürk filmleri ile ilgili bölümde bütün filmleri izlemiş olduğumu gördüm. Resmi tarihten kaçamazsınız.
Ararat, Dersim'in Kayıp Kızları yüzleşilmesi gereken çok şey olduğunu gösteriyor. Kitap yumuşak ama sarsıcı bir nezaket diliyle ele almış bütün bu karanlığı. Okutmak istediğim insanlar var o yüzden, umarım sonuna kadar okur, düşünür, değerlendirirler.