Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 days
Keyifle okuduğum mükemmel bir eser. Okurken düşüncelere ve farklı senaryoların varlığını kafamda kurup kurcaladığım ve benim düş dünyamın gelişimi için aydınlatıcı bir kitap oldu. Kitabı okumadan önce kitap hakkında pek fazla bir bilgim yoktu. Aslında ben bir denizci hikayesi beklerken biraz ters köşe oldum. Yaşama dair, sorgulanması gereken gerçeklere ve ideallerin peşinden giden bir gencin hikayesi ile karşı karşıya kaldım. "Martin Eden", Jack London'un 1909 yılında yazmış olduğu klasik bir eserdir. Kitabın adına yer eden isim kitabın ana kahramanı Martin Eden'dir. Hikayemiz ABD'de 1800'lü yılların ortalarında başlamaktadır. Bir gemi işçisi olan Martin'in yazar olma çabası içinde yaşadığı duygu durumları ve olaylara reaksiyonlarını bizlere göstermektedir. Tutkulu, aşık, kalıplaşmış düşüncelere karşı duran, sorgulayan inanan ve idealleri uğruna, çıkarına olmasa da düşündüklerini cesurca ifade eden gemi işçisi Martin Eden'in hayat hikayesi anlatılır. Bu hayat hikayesinde yaşadıklarını anlatırken bir yaşam serüveni de yapılan güzel anlatımla birlikte gözlerimiz önünde canlanmaktadır. Kitabın başında zengin kız fakir oğlan şeklinde başlayan süreç daha sonra Martin'in o dönemin aydınlanma sürecinin etkisiyle kendini daha rahat ifade etmesine ve kendine göre asıl olan gerçekler üzerinde duygu ve düşüncelerini yoğunlaştırmasına olanak sağlamıştır. Ona göre ün ve para söz konusu itibarın yükselmesi ile alakasız olduğudur. Ama gördüğü durum karşısında büyük bir hayal kırıklığına uğruyor.(#125920749) O farklı şeyleri, o toplum üzerinde aramaktan ve düşünmekten kendini alıkoyamayan bireyci, sosyalist bir karakter. "Paran varsa değerin vardır" anlayışı hakim bir toplum üzerinde ne kadar düşünse de, kafa patlatsa da bunun cevabını hiç bulamamıştır. Çünkü toplum sadece bakıyor ama görmüyordu. Martin ne pinti, ne de hırslıydı, ama para birçok şey demekti. O başarıyı temsil ediyordu. Ve bu dünya öyle kurulmuş ki para mutluluk için gerekli...(#126372114) Gerçekten eserin değeri, basılıp basılmamasıyla ya da okunup okunmamasıyla mı ölçülür? (#125972593) Kitabı okuduğum zaman zarfında hem kendim için hem de Martin için bu soruların cevabını aradım. Ve biz istesek de istemesek de bir şeyler dönüyor çevremizde. Ama bizler kendimize bakmak yerine çevre baskısı ve çevre popülerliği içerisinde olmuş aciz insanlar olduğumuzu büyük üzüntüyle gördüğümü aktarmak istiyorum. Mutluluğu para, ün ve mevkide görüyoruz hep. (#127846490) “Elalem ne der” düşüncesindeki, endişesindeki elalemin belki de kendine hayrı yok ama senin kusursuz olmanı bekliyorlar. Sen de onlara kulak asıyorsun. #126535629 #127419118 #127420358 #127436424 #127844693 #127846134 Kitabı kesinlikle herkese tavsiye ederim. Benim keyifle okuduğum ve bakış açıma da katkı sağlayan bir eser oldu. Bir karakterin dipten gelip daha dibe batması ve her şeyini kaybetmesi (maddi ve manevi her şey, aşkı bile) ve asla kendine olan inancını kaybetmeden aldığı bu serüven beni çok tatmin etti. Ve bana
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'nin şu sözlerini hatırlattı: "Kendi yolunda yanlış gitmek başkasının yolunda doğru gitmekten iyidir." Spoiler olmasın diye çok fazla içeriğe girmemeye çalıştım umarım keyifle okursunuz. Keyifli okumalar dilerim...
Martin Eden
Martin EdenJack London · Olympia Yayınları · 202091.3k okunma
·
997 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.